Çıkmaz sokakmış adreslerin,
Mektupların boynu bükük kalmış menzilinde.
Her sabah aynı kuş sesiyle uyanmak,
Ve sensiz güneşe merhaba demek yalanmış oysa.

Aynı kırılgan düşlerin esaretine,
Sürgün düştüm gözlerinden uzak bir memlekete.
Bu günde gün sensiz acıların arifesinde başlıyor bir tanem.
Bozulan yeminlere ekleniyor yeni ettiğim yeminler.
Mutluluk uzak mı bana dersin?
Oysa ben tarifsiz bir yolcuydum sensiz ummanlar da kaybolan,
Işık çalan yıldızlarım vardı güneşten
Bir sen yoktun bir sen... Neden
Tarifi imkânsız bir ruh halinde
Ders alırken mecnundan Kerem’e nispet yaptın mı hiç?
Hüzünlerim yağmur misali yağıyorken geleceğime,
Senin hiç hüznün oldu mu gülüm?
Yıkılan dünyanda doğup batan güneşlerin ya da
Alıp götürdü mü umutların uzak diyarlara seni
Kırk ikindi zamanları yaşadın mı hiç
Susuzluğunda içtin mi gözyaşlarını
Sövmelerin oldu mu seninde gülüm
Ben dar koğuşların demir parmaklıklarına yazdım seni
Ve güvercinlerin aklına çizdim gözlerini
Gözlerin gözlerinde tutuklu kaldı mı gülüm.
İşte aynı çatıda aynı kuş cıvıltıları,
İşte omuzlarında aynı hüznün hazin yağmurları.
Geceler büyüt koynunda gülüm
Geceler aysız kalmasın.
Bir düş sun bana kınalı ellerinle
Bir düş adı aydınlık olan.
Bir gül sun bana gülüm bir gül ki rengi hiç ama hiç solmayan.

Sen bilmezsin her gece üşür gözlerim.
Gün ışıkları mitralyözdür tarar saçlarımı.
İlk dokunan rüzgârdır kadim haliyle tenime
Kılavuzum hasretindir, rehberim gururum
Bir kurşun yaradır gurbet, bir sızı, bir can telaşı
Alıp götürme ne olur yıllarımı.
Gidişin hüzünlü notalar düşürür sazıma
Türkülerim ağıt kokar, sen duymazsın.
Bir seher iner dağlardan hücreme,
Bir seher ama sen görmezsin.
Bu kaçıncı soruşumdur dikip gözlerimi bir boşluğa,
Bu kaçıncı nerde sinler.
Kapama gözlerini ne olur, kapama turnalar ölmesinler.

Kaç ceylan varsa dağlarında,
Gözlerinden içen bendim aşkı
Kaç ayrılık varsa yüreğinde tadan bendim yazık...
Şimdi ben;
Ezilmişliğin girdabında türküler söylerim kayan yıldızlara.
Derdimi dökerim çakıl taşlarına ırmakların.
Pullarından dilek tutarım nazlı balıkların.
Oysa sen hiç batmazdın ki suya yürür geçerdin.
Sanki kanatların vardı senin.
Herkese söyledim de bir sen duymadın gülüm,
Sen benim meleğimdin.
Şimdi al götür desem beni ya da uyut desem dizlerinde
Sesine nefesim düşmez ki
Ayrılık ateşin en kor haliymiş gülüm
Gurbet en don haliymiş hasretin.
Gülmesin halime Ferhat, ben hala tükenmedim
Umut dizdim tespihime ya sabır çekiyorum
Sen bende değilsin ama gülüm
Ben seni hala çok ama çok seviyorum.


Engin Badem
-acemi şair-