Aşk, sol yanımızda soluklansa da
Ben seni sağ yumruğu havada bir öfkeyle severim
Bozkır iklimli coğrafyalarda
Sevda, ekmeğini bölüşürken ölümcül kuşlarla
Sarı sıcak ihtilaller fısıldanır kulaktan kulağa
Saçlarının yorgun tarafına kıl çadırlardan oluşan bir oba kurulur
Ve sen her zamankinden daha bakir ıslatırsın dudaklarını






Herkes kama yarası sansın omuzlarımın düşüklüğünü
Oysa vaktinden önce düşmüştür içime kendi içini kemiren şüpheler
Ahir zaman sorgusundayım soluk benizli kadın
Yada kanlı bir savaşın tam ortasında
Her savaşçının kendi hayallerine kılıç salladığı






Kanımın hala sıcak akacağına inanıyorsan
Saçlarımı muson rüzgarlarının dalgalandırmadığını göremediğindendir
Küllenmiş ateşi karıştırır gibi sev beni
Sıvazlanmayı çoktan unutmuş sırtıma
Bildiğin en güzel masalı anlatırken
Bütün bebekler benim dudaklarımla gülümsemeli






Nefesinle ,
Benim ülkemin güneş görmeyen yüzünü ısıtacaksan gel
Çünkü şuh kahkahalara küfürbaz bakan gözlerimden irkilirsin
İhanet aşkın kanına girdiği vakit
Pencerene vuran her yağmur tanesi kendi bileklerini keser
Hani demiştim ya sana
En güzel çocuklar sancılı doğumlarda göverir






............. uytun