0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1369
Okunma

Boşanır zembereği savrulur hatıralar
Ne yaptın gençliğini içten içe ağlarsın
Pişmanlık kemendine yitik ömrü bağlarsın
Çarpar meçhul taşlara vadesiz faturalar
Top kâküllü bir gelin elini uzatıyor
Uçuşan gölgelerle ufkumu kuşatıyor
Azametli bir deniz ve sahte bilgelikler
Kurutup denizleri sana yürüyeceğim
Ruhum vuslat solurken hasreti giyeceğim
Uzanacak önümde bahtiyar gölgelikler
Çağıldayan duygular dökülür ayağına
Lahuti bir boşluğu ürperten duvağına
Kavuştum zannederken seni kaybetmek acı
Anılar neden sonra deverana başladı
Yatağımın ucunda saatler yavaşladı
Kavuruyor ruhumu ağlamak ihtiyacı
Korkuyorum sevmeye güneşli ellerini
Salkım söğüt saçının divane tellerini
Alnımızda kırılan gölgeleri gecenin
Ağlarken mezarına uzaktan bakacağım
Açılsın yelkenliler suları yakacağım
Kötü alın yazısı cevabı bilmecenin
Yüreğime batıyor sırdaş cam kırıkları
Ağlıyor kaldırımda sokağın ışıkları