3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2327
Okunma

“-onnar seni isdemişler
sen de isdemişsin, gönlün olmuş,
ırazı gelmişsin
“-he” demişsin kiyne,
aylen ırazı ğelmiş, buban da vermiş
“gocamı se(v)meyyon” demecen
ebi cetdi bu kellameyi ağzına
alma.. neye biliyon mu..
bunu deyen gişinin nikahı gabil değil..
nikahın düşer,
neye; çünkü, gönlünden çıkarttın
garşına aldın,
öyle zamanda bi cima etdin mi..
onun adı cima deği(l), zina olur
ikiniz de zani!
bide gebe galı(r)san, eh gari,
var gerisini sen hasabet..
doğcak çocu(ğu)n ne günahı var
o da veled-i zina olur,
onun adına da “gırık dölü”.. deller
se(v)meden yattığın uçu da
yapdığın iş de bi nevi orasbılık, fa(hi)şalık..
ben o gadak deyen gerisini sen anna..
…
zati bi adam kızını gönlü yoğukana
malı maşatı var diye
başlığ uçu duttu da goca bi herife verdi mi
kim ne derse desin
doğrudan doğruya pezemekdir,
ya(hu)t da se(v)meden, isdemeden
malı mülkü uçu gocaya varan gız da fa(hi)şadır
ha! müşderisi bi denedir o ğadak..
ondan vetana, millete hayırlı evlat gelir mi
gerisini sen düşün de get..”
“-garı gısmı gocasını hiş se(v)me(z)mi..
helalin.. seversin.. sever gedersin..
emme okarda Allah var ne yalan söleyen
doğruyu ahretde mi decaz
ben se(v)medim, sevemedim getdim valla-billaha,
emme olduk getdik işdee
nikahda keramet vadır, ö(y)le bilcen
nika(hı)nız gıyılınca seversin
onun-bunun dediğine aldırma sen..
sen ona-buna kimselere bakma
gaş göz atma, tarlada-takkada yolda
peşinden dolanan olusa
endir annının çatına çapayı
ha.. bi de..
gayınnansız gocansız kimselerin gapısına varma
.. gapını çalan olusa da,
gocan,… gayınnan demişleyin
bi başdutarın yoğusa aşma
çoluk çocu(ğu)n olunca
onnarı, ele ğüne muhdaç etme
gol gırılır, yen içinde galır,
“gan gussan bile; gızılcık şerbeti işdim” de!
gatliken sırrını ele verme
kimseye “halim şu” deme
garnının doymay(a)cağı yerde
aşlığını ağlasan ne fayda..
eli kendine güldürme..
gelip de elin isanı derdine derman mı oluvucak
eeee”
“-sonuraaa… bak gadınım
sakın haa! gocana garşı gelme
hele hele ayilesinin yanın da
hatta el yanında,
sıkıntısını bildirme
takgasını öne eğdirme
gocanın lafının üsdüne ilaf etme
diklenme
neye dersen, cevap verdin mi çoğalır,
yalınızkana de.. bi başınaykana
ne de(ye)ce(k)sen
nayeti eşşeg değil ya
geli(r) gönünü alır
..
eşşeklig edersen de bobasının o(ğ)lumun
aklını dependen alı(r)vırı..
"gol gırılı yen işinde galı(r)"
bu lafımı unutma”
“-el yanında gocasını günüleyen,
dedi-ğodusunu edip hor gören
annacını verip güçcük düşüren,
“benim gocamda gözüm yok” demeğ isdeyodur
“yok mu bende gözü olan”
“canım elinen oynaşmağ isdeyyo” deye
etirafa çalım satıyodur
kendi ireklamını yapıyodur..
öyle edenin gapısına varmayvırılar,
o(ğ)luna gız vermezler iki ğün sonra,
gızına saap çıkmazlar neyye
“daşa çıkan geçinin
daşa çıkan oğlağı olur” deye
olur a!
evdekinne(r) işini, aşını beğenmezse
sakın ola!,,
surat asma
olur a..
onnar beceremeyosa da
burun gıvırma
daa eyisini
daa gözelini yapmaya çalış, çabala,
bu ömrüyün sonuna gadak, yaa
işin aslı berzaha gadak
ahireti de unutma
öte dünne de ceenete geden adamlar
memnun galı(r) (lar)sa bu dünnedeki garısını isdecemiş,
ne ğözel iş..
gücün guvatın varıkana
dünneyi de ahireti de gazanmaya bak
…”
“-gızıım gocan evde olduğunda
işinen gücünen u(ğ)raşma,
vahdını erke(ği)ne ayır, aman haa..
bi işin varısa da; o uyuyunca
ya da o evde yoğukana
gocan kapıdan çıkdığı bille yap,
o gapıdan çıkmadan
başka bişiyinen uraşma
gözünün içine bak dur..
başga şeye bakma
o tarladan takkadan gelince
seni gapılarda bekler bulsun, tamam mı
nassı olsa ağşama gadak dönmez deye
yayılıp yatma, boş geçirme zamanını
yu asbabını , bulaşı(ğı)nı
et eyle ekme(ği)ni, aşını dedikleyin
o yoğukana neytceğsen et etişdir,
ver verişdir..
dediğim gibi yap ki ne;
gocan eve geldiğinde elinde iş
bişirilcek bişmiş kalmasın
yahut ku; o uyuyunca barabar
ga(l)kıvı, bişir-daşır
accık az uyuyvu ha! gı,
uykusuz kalsan nolcak
i(n)san üş gün uykusuz galsa
gene bi ğünnük uyur, vallaa
biz neler gördük geçirdik
ha deyince goca(ya)cak değilimişin emme
geşdi gari,
“-toh” demenin manası yok hinci..
sen onmadık elin a(ğ)zına,
sağa-sola, onun bunun ettiğine, duttuğunu
dediğine deyceğine bakma..
aman haa!
aşını, ayranını, böregini, çöre(ği)ni,
onun yanında etmeye ga(l)kma
erkek gısmısı var ya;
eve geldi mi(ydi)
yanında isder karısını
adam haklı
neyye dersen; seni neye alıyo, de(ğil) mi
annayvı ga(y)ri..
nerde ne zaman isderse
benden demesi..
gakıvı ordan hemen; bi gayfa bişir,
hemencik dutuşdur eline
yanında sovuk su; neyeyse..
haa onu da deyen,
nerde ne zaman olusan ol
herifiyin gözünün içine içine,
orasına burasına
ağzına bak dur tamam mı
desdiye bakmadan da(h)a etişdir su tasını
leb demeden leb lebiyi anna..
isdemeye go(y)ma..
dilenci mi bu
gocan
ee
neye dilendircen..
eline ne geşcek..
zufran, aşın hazır olsun dayıma
zini kurulu beklesin, oca(ğı)n yanında
herifin aş dedimiydi koy(u)vu öğüne
bekletme;
herifler bekledilmeyi se(v)mezler
neye dersen;
herif gısmı; çocukdur anasını isder,
acıkır mammasını isder
garnı doydumuydu
aklına geldimiydi garısını isder,
baya bildiğin böbek gibi,
adam gısmı yaşı kaş olursa olsun valla
böyümez.. çocukdur.. şımarmayı bek sever
hanı ne deller böbek a(ğ)layosa
ya garnı aşdır,
ya bele(ği) yaşdır
kırk yaşına da girse
anasına muhtaşdır
anam deye sarılır gönlündekine
“anaamm” der helaline
herif gısmısı da; ekmeğ isder, aş isder,
süprüntü isdemez, bulaşıg isdemez,
kuca(ğı) çocuk isder,
a(ğ)layan, mızıldayan
bele(ği) boklu çocuğu se(v)mez
bi de sen yanında ol!
da(h)a ne isder”
..
“-gözünün içine, a(ğ)zına bak isder
aklına geldikçe ver isder”
ataşın üsdünde ısıcak suyun,
her dayim bulunsun,
ılısın dursun,
ne oluur, ne olmaz
nolup nolca(ğı) belli olmaz,
olu(r)sa gusul abdası alı(r), cıbıl olu(r)sun ..
olmazsa çay gorsun
asbap yursun
taha da olmazsa hamır yunurusun
gelin alıcı gelinşe çenize başlanmaz
her şeyin her dayım hap-hazır olacag
herifiyin ayaklarını yu bi gözel
memnin olmazsan gel
gel bana “memnin olmadı” de
bana de ne decesen..
envelallah pişman olma(zsı)n marağetme
utanır ilaf edemezsen de
güler yüzlü ol, hızmat ederkene
en birinci bu bunu deyen..
bunu dut gerisi olu(r) ğeder valla
ekme(ği) yedigden sonura var ya
sakıın bulaşık yıykacan deyye
herifini yalınız go(y)ma
o uyuyunca yıyka ..
sahın, çencere bulaşık deyen
söğüp sayıp nize eden
herif duymadım görmedim
emme seğidelek evine varan herif
beklediğine utaşamazsa
depesinin tası atar valla
seni gelin alıyoru.. düğün ediyo..
hiç kimse bulaşıkçı uçun,
aş bişirsin deye birini aldım deye
düğün-müğün etmez ona ğöre..
helbet onnar da möhüm, ilazım emme
aşa bakılmaz gaşa bakılır
“yağınan yarık yenir” emme
dirliksiz bal börek yenmez
yense de içine ilimez..
sana düşen ona vakıt ayırmak
sen ona vahdını ayır ki
oncazın da sana daha bi gözel ısınsın,
sarılsın
el-ele diz dize olun ku
gözleriyin taa içine içine baksın
”garımmm….”
“- canımmmm” deyye bagrına bassın
kendini senden alamasın,
anasını aramasın..
dedim ya erkeg gısmı çocuk gibidir..
anasının bağrını isder
emme seninki ıscacık, furun gibidir
taha tezesini bulduysa yaslancag
başgalarının da anasını neye isder
anasınınkı teze ekmek olsa
senin ki tandır ekmeği ğibi
anasınınkı furundan çıkmış çörek gibiyse
seninki hakgaşlı çörek gibi temteze
dığan çöre(ği), yağlı dolazlı gatmer
baharın teze ca(ğ)lası gibi
kütür kütür..
desin ki getir yeyen
anası hoşaflık guru erik, sen can erik gibi
a(ğ)zının suyunu akıdalak
değilise içine tüküre(yi)n
sen elinden geleni esirgeme
takdir etmezse de
varsın etmesin canını sıkma
erkek kısmı deyemez
“bek eyi olmuş” deye,
sarılamaz, gucuklayamaz
anamaz adını, yedi gat ellerin deği(l)
anasının-bobasının yanında bile
belli edemez havaslığını,
dutgunnuğunu
canının isdediğini
emme kim se(v)mez;
erinin gönlünü hoş dutan garıyı
tepesinin üsdünde gezdiri(r) valla
herifine sahap çık, “gak dedi mi su,
guk dedimi aş” o evinizin direği
bundan keyri, ga(y)ri
bogazından geşmez el ekme(ği)
onun daa.. senin dee
bobayın ekme(ği) de olsa bu böyle
sen bu evden çıkıyon ga(yri)li
senin evin goca(yın)evi
nalet haklası dedikleri bu işde
atsan atılmaz, satsan satılmaz..”
DİPNOT
kellame / kelame : kelime, kelam, söz
cima : bir arada olma, toplanma, bitinleşme, çiftleşme, karı kova olma, yek vücut olma, birleşme, cinsel birliktelik,
başdutar / baş tutar : lider, baştaki büyükler ya da bir toplulukdaki sorumluluğu üstlenen kişi, evin velisi,
gatliken : katiyen, asla
asbap : esvap, çamaşır
Toh demek : teh demek, olmasaydı, yapmasaydım, pişman olmak, keşke
cıbıl olmak : çıplanmak, soyunmak, cıbıldak kalmak
ise de kasdedilen banyo yapmak, yıkanmaktır
yunurmak : yoğurmak, hamur yoğurmak
hamır yunurmak
yıykamak : yaykamak, yıkamak, çalkalamak, yumak, yümek
gucuklamak / kucuklamak : severek bağrına basmak, sarılmak, kucaklamak
dutkun / tutkun: sevdalı, aşık, kafaya takmış
5.0
100% (4)