sendin o sır bir gecenin koynunda umut ettiğim
hülyalı bakan o şuh gözlerinle
duygularıma bir türlü de gem vuramadığım
çözmek isteyip de çözemediğim
tarifi imkansız o muhteşem duyguların içinde
anlatmak isteyip de anlatamadığım
sendin o kare karede ezberleyip de usuma çizdiğim

revnak ışıltılı yürek çırpınışların da
dingin bir ruh istemi çökerken belleğime
ve gönlümü saran o görkemli ruh halinle
iyice sar ki beni
içimde ki tüm sızılar kökten yok olup da gitsin
canıma da can ol kollarınla huzuru gel de sok içime
sonsuza dek sen tek benimsin
ciciğin biciğin eniğin böceğin emziğin ve enciğinle ne dersin

biricik gül aşkım o yeşilimtırak şuh gözlerini
çekme sakın koy da kalsın hep gözlerimin içinde
zira ısıtıyorlar beni tüm benliğimle
o gül yanaklar sanki de
Babilin asma bahçelerinden kopup da gelmiş gibi
mest ediyorlar beni istemli bir kalp ritmiyle
hele ki seni ben içimin de içine hazla çektikçe

var ya o anda
en duygulu hallerim geliyor o an gözlerimin önüne
senli derinliklere istemle hapsolarak
güneş gibi ısıttıkça da ısıtıyorsun yüreğimi
bir kutlu doğum hediyesi gibisin yar
umut ve bekleyiş istemler imin şahikasını da aştın sen
anam gibi tüm benliğinle gelip de tut elimden

tüm rüyalarımdan beni uyandıran tek gerçeksin sen
senli yatıp da senli kalkmak bir görkem
günün ışık demetiyle karşılamak
hele mahmur kalabilmek var ya o şuh gözlerinde
Rab’den
ne istenir ki başka bu hayatta
ilk gördüğüm şey gibisin sen zaten bu dünyada
sakın ha çıkma kal rüyalarımda


günaydın biricik sevdiğim uyan artık ben geldim ben
seninle doğup da senin ile ölen
gecenin karanlığından kopuşta günün güneşiyle yükselen
hep ateş ve su gibiydik biz senin ilen
ikimizde zırzır deliydik zaten ezelden
kalpler birleştiğinde nede çok sakar idik
o anda hemen de buhar olurduk
hiç durmadan kalp atışı ile su gibi akar ateş gibi yakardık…



(02.12.2015) AZAP…