5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
811
Okunma

I /
Bir rivayete göre...
aşıkların gizli günahını örten gece benim
solcu değil aslında düşüncem
sağ selamet lambadan sızan kör is de
zehirli rüzgarlara verirken yanan sinemi
cezveden taşan hatır benim
eskidim...
hep akşamın darı irdeledim ölümü
vakit, yalnızlığa hevesle kurulu
yarısını yuttuğum harfler büküyor boynumu
perdesini sıyırdığım ruhuma
mahpus gezegenler kondu
ay güneşin kanını emerken
güz benizli hikaye benim
alıngan çirkin zamana üfledim kirli fikirlerimi
çekip gitme meraklısı yüreği
sabrın usturasıyla deştim
aslına bakarsanız azılı bir katilim
ansızın vuruyorum beyninden şiirle karanlığı
zararına topladım avuçlarıma
ganimet sayıp mevsimlerin rengini
herkes kalabalıktı,
bulamadım dengimi
sesimi soluğumu kesti kara kış
iki yakası iflahsız
o mağrur, sapa kent benim...
II /
O Unutulmuş Benim
Geldim...
o beklenmeyen unutulmuş benim
günahkar kapıların aralığında
boylu boyuna uzanmış veremli ölüm
azletsin beden emaneti
peçeli tabipler cellat nüshası
gönül yarası yüzyıllık intikamını aldı
geldim...
o mimli kayıtlara geçen
fail yalnızlık benim
dil sustu
sürüldü dudaklardan söz
Kur-an okuyor müezzinler
gül kokularıyla baygın, uyanmıyor bülbül
ak saçlı umut
bu yolculuğa bensiz yürüme
yolun kanayan uzak kalbine bensiz gitme
geldim...
o buğulanmış mülteci gözler benim
eller iki yanda düş kırığı
zaman eşiyor azimle en derin mezarı
bir şeyler var tanımsız,
anlamı deşilse suç
saldırgan tarihin kıvılcımından tutuştu buzul
kuşkunun toprağında
teyemüm ediyor sabır
o nefesinin araf’ında çürüyen
sürgüne kovulmuş, katl-i vacip benim...
5.0
100% (6)