4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1122
Okunma
Yapa yalnız, bir başına, kör inatlar uğruna
Sakladılar seni, çelik kafesler ardına
Dünya küçüldü dediler, büyüdü gözlerin
Yüreğin büyüdü, göğce
Yeni bir dünya düşledin, renklerden ve seslerden
Hürriyete büyüdün kafeslerden
Ve ayağa kalktılar çağın havarileri
Denizlere, dağlara, ovalara yettiler
Aşıp ses duvarını yıldızlara gittiler
Karanlıklarında boğup körpe zamanı
Varlığın gururuyla dünyayı kirlettiler
Gelinlerin taçlarına, gül yerine barut saçıp
Fideleri biçtiler, bir nice kan içtiler
Kişi oğlu, sen bir zaman sahici adamdın
Kuşlar uçan göğün, ceylan gezen dağın vardı
Bosna adlı güller açan bağın vardı
Sinan’lı, Gül Baba’lı çağın vardı
Özlemlerle geçilen köprüleri yıktılar
Gönüllere açılan güllerini yaktılar
Kurdular her kıta da yüzlece kanlı ada
Adalet vurgun yedi, asırlardır komada
Neymiş küreselleşmek, yokladım haritada
Hürriyetin mezatı kurulurken Bosna’da
Sustular bağlaması kırılmış ozanların
Sustular minaresi vurulmuş ezanların
Yetişir bana Hatçe, Zlata, Vera
Fırladım yatağımdan, koştum sese, feryada,
Kanatlarım vurgundur, uçamaz, anlasana
Şom ağızlar saatleri yine zora kurdular
Beşiklerde uykuları vurdular
Tuna’ya hasret çağlar, Kızılırmak, Karasu
Bahçemizin içinde Bosna bir gülkurusu
Ne olur bakma öyle ! İnanma sözlerime
Kanıma yabancı ol, yalan ol gözlerime
Yalan ol ! Madem ki dünya da yalan imiş
Bilmeyelim Bosnalı bu dünyaya mı gelmiş
Açık iken gözlerim nasıl da göremedim
Madem ki hakikatsın, neden ben delirmedim
Aklımı ve ilmimi koydum senin yoluna
İndifa halindeyim, ne olur anlasana
Takvimlerde ertelenmiş güzel bir gün ol
Gidecek yerin mi yok, yüreğime sürgün ol
Gün olur kafesler kırılır bir bir
Bahara açar delicesine güller
Çocuklar ezanlara doğar yeniden
Lakin bilmiş değiliz, necedir insanlığın daveti
Dünya durdukça sen, kocaman soru işareti
Hayrettin YAZICI