Camlarda aranırsın, istekle,
Camında bilgisayarın gözlerin,
Camdan yağacakça sevgi damlaları, aranırsın.
Tokuşan kadehlerce tıkırtıları,
Dolaşan parmaklarında, tuşların,
Hele bir bulmayadur, umduğun yerde onu,
Donarca kalır bakışların.
Rasgele açtığın yerlerde saplanır,
Susmuşça sesi piyanonun,
Suskun ezgilerinde dinlenir,
Yanık, ney sesince yakarışların.
Sanki tellerinde gezinirce parmakları udinin,
Gönül tellerin kırılmışça, üzgün,
Anlamazca nağmelerini kanunun,
Yankılanır camda, sevgiliye yalvarışların.
Aşkın iksiriyle sarhoş olmuşsun,
Zehrini içmek isterce ölümün,
Sessizliğe ermişçe donup kalmışsın,
Duymaz, duymaz sevgili, boşuna haykırışların.
Atışları karışmışça davul seslerine,
Ümitsizce çırpınır kırgın yüreğin,
Zillerin titreşimince yangılarında,
İhtirasınla titrer bedenin.
Bahar, yaz, hazan derken biterde yaşam,
Kavuşmak hayal olmuş, çıkmıyor fallarında,
Kaldırdığın ellerin, veda için sallanmaz,
Küskün, kalıverirsin ardınca, gidenin.

Ahmet İDRİSOĞLU