2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1319
Okunma
/Sular artık yükseliyordu
Arşa değiyordu sevdanın başı
Bileylendikçe bedenler
Aşk ruha yaklaşıyordu, zamanı geliyordu aşıkların.../
Tam üç yerden yaralıydı başım
Sebepler hüzünlere değiyordu
Hüzünler kalemlere
Modası geçmişti bizim hikayelerin
Kaleler çoktan değişmiş
Yaralar kabuk atmıştı
Bizse deştikçe deşiyorduk toprağı
Kanata kanata yüzeye vuruyordu aşklarımız
Ve tırnaklarımız kopuk
Gitmek için olanca sebeplerin içinden
Kalmamın çok zor olduğu bu yerdeyim yine
Burası benim sığınağım
Hiç varolamayanlar ülkesinden
Hiçbir yere varamadığım o aşkla
Bir nara atıyorum yoluna
Hiç gelmeyecek olmanı bilsem de
Avazım çıktığı kadar sesleniyorum
Ardımda belirsizlik, önümde yıldızlar
Diz boyu günaha boyanmış suretler
Yolun boyu uzun
Hangi takvimde yaşamışsam
O kadar başkalaşmışım
O kadar dibe vuruk
Kaç yazı daha parçalayacaksa ömrümü
O kadar yazmaya kurulmuş parmaklarım
Yani bu yenilgiye gönüllüyüm ben
Başımda fedai bir kurşun
Ellerimde nasırlar
Gözlerim tetikte
baktım yine yıldızlar bir bir terkediyor kenti
Martılar yine ağlamaklı
Yok mu şu garibe bir su verecek?
Ve sular artık yükseliyordu
Arşa değiyordu sevdanın başı
Yalandan aşıklar eleleyken
Aşıklar gurbet gözlüyorlardı
Ucu bucağı yoktu kelimelerin
Ve kelimeler yârla raks ederken
Bir damla bilmece düştü gözlerden
Ağladıkça mı uzuyordu hikayeler
Yoksa hüzün mü boğuyordu bu kenti
İçimde bilmekle bulmamak arası bir boşluk
Şair yine virgülle bitiriyordu sayfayı
Ve sayfa bana aşina
Göz göze geliyoruz birden
Aklımda sen
Bir dudak payı boşluk
Yakandayım
Boynuna ilikliyorum kelimelerimi
Sen çözdükçe dökülecekler...
5.0
100% (3)