10
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1931
Okunma

(...)
(...)
sus şimdi!
geceyi dinliyorum
sol yanım dört duvar desenli kuytular
-pastel renkleri hakim bir mezarda-
zamanın az ötesi bu
-çok değil aslında-
son mevsimin geç kalmışlığı
gülüşler geliyor uzak zamanlarda
yırtarak suskunlukları
çıkmaz yollar
geriye dönülmezlikler
ve çaresizlikleri
yankılı seslerin -sen-sizliklerinden
sisli hatıralara d/üşüyorum
ruhumun çıkmazlarında
an gelir anlarsın hayatı
geriye doğru yaşarsın
zamanda
-varlıktan yokluğa-
-bütünden hiçliğe-
sessiz çığlıklar büyütürsün
-ölü kuşlarla- içinde
ağır bir yürümek kalır geriye
şimdilerde -yükün hatıralar-
son tren geçmiştir geçmişe
sus şimdi!
geceyi dinliyorum
buralarda birazdan yağmur başlar
acıtsa da bu kadar eskimiş hatıralar
bir kaç gülücük işte hepsi hepsi
biraz da
ellerimde kalmış sıcaklığı ellerinin
sesini verdiğin geceleri dinliyorum
gülümseyen gözlerini
yağmur yağıyor oralarda
eski bir nisan akşamında ellerim ısınıyor
şimdi sesine geliyorum
saçlarını okşayan rüzgarla
s-u-s / m-a - - ş-i-m-d-i - - !
s-e-n-i - - d-i-n-l-i-y-o-r-u-m - - -
Mert YİĞİTCAN / 06 kasım 2015 / istanbul