Saat 12:45 uzak bir şehrin eski bir tren garı
Raylarına ayrılığın kokusu sinmiş
Önüm sıra akar tren vagonları
Dilde yanık bir türkü…”belki hiç gelmez…”
Bir istasyonda son bulmuş en güzel anı
Sen bana hala hasret ben sana hala sevdalı

Günlerden Pazar;uzak bir şehrin viran bir otel odası
Duvarlarına yokluk vurmuş yalnız çığlıklar hollerinde susmuş
Merdivenlerinde hala ayak izlerin bir iner bir çıkarım
Bir odaya hapsolmuş tarifsiz acı gel gör ki…
Sen bana hala hasret ben sana hala sevdalı

Aylardan Eylül mevsim sonbahar uzak bir şehrin bir liman kasabası
Sokaklarına kimsesiz çocuklar sığınmış diller kenetli
Kaldırımlarda hiç yağmamış yağmur kokusu
Sensiz her yerde hüzün her yerde aynı acı gel gör ki
Sen bana hala hasret ben sana hala sevdalı

Ne duruyorsun bre Agob getir şu şarabı
Meyledeyim biraz yare bıraktım hazzı
O tuttuğun meret değil asmanın kanı
Yarim bana hala hasret ben ona hala biraz sevdalı

13.03.2008
NeNa