Şahinler pençelemiş uçarken hülyaları
O leyli baharları siz tanıyamazsınız
Haramiler ülkesi çalmış tüm rüyaları
Dumansız hisarları siz tanıyamazsınız
Semazen akşamlara karanlık yakışmadı
Pervaz çırpan kuşlarda kanatlar tokuşmadı
Geldiğim diyarları siz tanıyamazsınız


Leyla’nın sahrasında saklı definelere
Mirascı göremedim ey pürmelà yandığım
Bezirganımı yıkan soytarı canilere
Elimi süremedim ey pürmelà yandığım
Sanki bir kül bahçesi bu başımdaki duman
Ağıtlara belenmiş o kaşındaki keman
Teselli veremedim ey pürmelà yandığım


Hani bir yürek vardır ince ince kanarya
Tüylenmiş kanatları yağmurla yere düşer
Patikalar üstünde yürür yürür anarya
Yıkılır Umutları o an bin kere düşer
Beyaz güvercin gibi şahlanıp uçmak ister
Bahtsız çilekeş kuşum Tirana kaçmak ister
Mahsude sanatları çırpar pareler düşer


Çiçeklerin yurdunda kızıl renge bürünen
Yek pare pınarları siz tanıyamazsınız
Serseri bir baharda gazaliyle sürünen
Gülnare çınarları siz tanıyamazsınız
Hırçın esen tanyeli süpürür toprakları
O Serseri yağmurlar götürür yaprakları
O katran duvarları siz tanıyamazsınız

Harun yıldırım