Tutuşur serçeler göğün mavisinde
yer sedeften güller mezarlığı
arşınlar nallar paslı haberler
sonrasında düşer kaleler
imrahor devşirilir, sultan harasında
siner zulmün kokusu kuytulara

Cenkler, cihatlar, kılıçlar, hançerler
bin entrika döner sur yamacında
taht kan kokar, ibrikte gül şerbeti
üzüm kokulu rakkase memeleri
sütunlar mağrur ve lâl tanık
ferman, divit, hokka, kağıt

Fersah fersah ötelerden
kokar güvercin kolyeleri
incecik bir hışım, büyükçe sulh
bade kokan yollar ihtiramı
gül kurusu dilber yanakları
tecavüz ile ıslak baldırları

İnsan vahşetini tezyin eder zaman
zaman süpürür insan ağrılarını
insan yamar suçunu zamana
kibir ile makber çukurları
kazar insan suçtan çukurlarını
zaman dikili bir dar ağacı

Yenik bir tarihin kahverenginde
harami kalemlerin cıvıltılı renkleri
oynaşır vicdan, oynaşır iblislerle
şeytanlar rücu eder insanın şerrinden
rücu ederler lanetin makamına
insan iki kere ifrit, iki seferlik mücrim

İnsanın zaman ile kapışmasıdır
yaşam dediğin kısacık merhale
zamanın insan yarıştırma arayışıdır
imtihan dediğin uhrevi nebze
kör topal ilerler hakikat ve adalet
ilelebet ve sürat ile menzil alır;

kan, fesat, acı, gözyaşı, zulüm
ve insan cihanın en derin ağrısı.