38
Yorum
52
Beğeni
0,0
Puan
2118
Okunma

biz neyi görüp de neyi fark edebildik ki
masalı bile tarihiniz diye bize yutturdular
neyi veya neyimizi bir hakikat damlası ıslattı ki
kupkuru kalıp da çoraklaştık ve çoraklaştı tüm topraklar
gönüllere yozluğu aşıladılar
hep de o köşe başlarında olanlar
söyleyin be hangi kafir set çekip de durur gün ışımasına
neden biz seçemedik ki hiç
hep seçilip de dönmelere türap yapıldık
ezildik ve horlandık
hapsedildik veya öldürüldük hem de bir hiç uğruna
vatan millet nutukları çekti Bizanslılar altı yüz altmış iki yıl öteden
ihanetin ağıtlarında da onlar vardı
umut aşılayıp hicranı dürttüler yüreğimize her türünden
boğaz da mehtaba karşı viskilerini çekip de dururken
biz ekmek bulamazken onlar
kah baba oldular
kah vekil
kah bakan
ve kah koç olup da hep tosladılar kıçlarımız’dan
kim bilebilir ki hangi kişi bizden hangisi onlardan
sığıntı mıyız yoksa sahibi miyiz bu ülkenin hiç bildiniz mi?
yaşayamadık hiç horlanmadan
maşası olup dönüp de durmaktayız ateşleri kor ellerde
hiç bir sevgi açamıyor şu içimize kilitlenmiş yüreğimizi
hep ağzımız da gezip de dururuz
çünkü az biraz kıpırdasak hemen orada imiğimiz sıkılır
ve
niye vurulur hep Yazıcıoğlu-Gaffar-Mumcu-Eşref-Muhsin vs.
veya Dündar Taşer gibi halk aşıkları
ve neden ki döktüler bir bir gaffarın katillerini gökyüzünden
bir yurdun içinde dünyayı çökertecek bunca zil zibil varken
ve içimizde ki bu satılık ve dönmeler
her ırka ve mezhebe sığınıp da kirlettiler tüm değerlerimizi
“siyaset hizmet aracıdır gaye değildir”
diyen Dündar TAŞER de nerede
memleket unutturulup siyasete gaye yapıldı hırsızlık
her bir adımda bu ülkenin
ulu orta taşının ve toprağının
çıkar uğruna satılması da bundandır
Hiç beklemeyin sizler sattınız ya
neden geri verilsin ki sana bu cennet varı ülke
Ayasofya da kaybedildi tüm haklar
uzak diyarlar da kalmışlığın sessizliğin deyiz ya
Ağlamakla gülmek arasında sıkıştırıldı tüm has olan gönüller
Aşağısı sakal yukarısı bıyıktır ya
çakal sürüsüne karıştırıp da bitirdiler hak hakikat ve tüm gerçekleri
her vesile ile yok edişte koydular bu ülkenin evlatlarını
bu ülkeye biz bir millet olamadık yangına körükle giderek
körüğe kül olan da hep biz oluşta da
yol iz bilmeden hep savrulup da durduk oradan oraya
biz artık bir mülteciyiz evimizin kapısında
nefesi kesilmiş solukla da
hepimiz dünyaya bedel diye diye de aldatıldık da
gel de hadi dindir de biz de bir görelim ırkken
ana yüreğinin kahreden sızısını
aslan denilenler dönmenin farelerine yem yapılırken
eyvah’larımın acısını sayar da dururum saymakla bitmediğini bile bile
oysa milletin önüne dökmek var
hak hakikat içinde ki tüm geçmiş ve geleceği
ki fırlatılmış oldukları ücra köşelerden ortaya çıksınlar
bit pazarına fırlatılıp da kaldıklarını görüp de anlasınlar
beyinsizce hep uykuda kaldığımız
yeter ve de yetmeli de gayri uyanın artık
işte size bu son ve tek fırsatta kaçacak
yerine getirin hemen vatan millete ve Allah’a olan akit’i
hiç sabahı beklemeden ne dersiniz
şimdi hemen de şimdi bizim için artık kalkıp da uyanmak vakti…
(15.10.2015) AZAP…