Hangi taşa söylense de,
Ya da hangi kuşa,
Bir sabah vakti
Saat altı’yı daha beş geçmeden
Kuşlar uçmadan yuvalarından
Kalemlere mürekkep dolmadan
Ne güneşin gözleri daha aydınlık
Ne de ay evine gitmeden..

Kusursuz bir dua modeli bu
İnsafsızca çarpışmaların ortasında
Yürek darmadağın olmuşken
Ağlayan bir makam var gökyüzünde
O zaman söylesin bütün bulutlar
Şarkılarını beyaz sayfalara
Timur Ulu Cami’ye seslensin
Gökkuşağı ahenkle dans etsin..

Varsın solsun yürekler
Kapkara kesilsin zarifçe diller
Dün görmüştüm Urfa kalesinde
Nemrut’un şatafatlı mağlubiyetine dair
Dün dinlemiştim nice nağmeler..

Korkma, gümüş eriyecek bir gün
Hem de altın’da bütün gözlerde
O zaman ne düşünmek gerekirse kar etmeyecek
Korkma, nice çocuklar öldü
Ve nice çocuk ruhlar..

Biliyorum, hangi taşa söylense
Eriyecek, kum olacak, tuz olacak
Ama yine de korkma
Asumanın altında sütunsuz direkler var
Görünmeyen çeşmeler,
İsimsiz güller var
Hangi taş olsa da
Bir gün söylenecek sözler var..