26
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
962
Okunma
Gecenin cilvelerindendir yokluğunla sevişmek...
Cetvelle çizilmiş aşka sürtündükçe
İçimdeki o gölgenin sesi, cümbüşün sesi değil,
Ruhumun girdaplarında yalnızlık denilen şeyin sesi.
Gece nöbetçinin düş(ünce)leri
kaç mevsimdir umarsız dualar gibi
Gece ateşleriyle yakarak geçtim hicrana kurban verilen vuslatı
puştlukların ihanetlerin etekleri tutuşsun
çığlık çığlığa çoğalsın küllenen sevda...
Yıldızlardan daha çok, sende kayboluşum
düş/müş gökyüzü, toprak bölündü yılgınlığa
Oysa sana ne kadar da çok bölünmüşüm.
Yalnızlık vururken gecenin dokuzuna
pencereden dehliz doğuyor içime...
Hiç değişmeyen şeyler var
Aşkla düşü ayırt edemediğimiz gibi
dudağımın kenarında dağınık duran şiirler yuvarlanıyor
Titriyor imgeler, sınırsızlığa büyüyor acı..
küfür arzularıyla tutuşturulur yüreğim
ve piç bir yaradır içeride işlenen
üzünçleri yalanları eskimeyen inciten eylül sevdası
günlerdir karanlık bir kuyuya davetliyim
umudum ellerinde
Gölgeye düşmesin
yüzüme yansıyan yüzün...
5.0
100% (26)