0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
893
Okunma
sis dağının sinsi kardeşi
saklayarak geçiyor dalgınlığını benden
eski mektupları aydınlatarak mutlu olmak
sabah olunca mayıs çiçekleri
haziran temmuz ağustos
güzellikler kırmızılarla sınıyor kendini
en güzeli sarı
sarılınca yar olan sevgi
yeşilim mavi çiçeğim
iki şeyi seversin aslında
ayrılık uzayınca içine batan acıyı
karıncalar mutlu olmayı beceriyor mu bilmem
sil gözyaşlarını
bahçede duran ağaç ol
yada ağaçların arasında görünmeyen sevgili
değiştirilir hayretle hayret
sanma ki göğün dudağı yok
kalbini ısıran yıldız
ve dağılınca zehri içine
hüzünlere can vermek istersin
lakin başkalaşarak yorulmuşsundur
seni alır gezerim billur bağımda
dans eder suyun içinde su
dudağında uykum kalır uyuyamam
kaçırırım gözlerimi gözlerinden.