0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
900
Okunma
vazgeçemeyeceğimiz bir ana geldik
aklımız durur gibi oldu
bütün gürültüleri ile konakladık sabaha
hani hisler içinizden geçer
bir harf daha söylemeye takatiniz yetmez ya
beyazlar karışır birbirine
uyaracak olursunuz karşıdan
susup dinlersiniz
kusurlarıyla dönüp duran geceyi
içimizin öfkesiyle konuşan çaresizleriz
öyle ki boyumuzu aşar sevginiz
dokunmak istesek
yaz yağmurlarının göğünde
aydınlığı dinleriz biz
gelmeyecek istenilen ne varsa
acıyan sevgi
artık yalandır yanı başımızda duran
küllerin her şeyi bölen sevinçleri
dudak dudağa dans eden ve omuzlarından aşağı
duyabilen aşklar yorulur tanrının ayaklarında
çiçeklere su verip biten değil
kızaran ölülerin kirlendiği
ve bitince her şeyi unutup
ağırlıklarından kurtulan kuşlar
yerin tedirginliğiyle yalvarıyordu hayata
madem burası bizim son bahçemiz
nehirler öpsün kanatlarımızdan
günlere yol aldık yalnız
hiçbir şey ve her şey son kardeş
kan ağzıyla acılarını kusan
büyük dağların gölgesiyle yüzleştik
baharların gürültüsü kalbimizde kaldı.