demek öğrendin
biliyordum ki
aslında ben de söyleyebilirdim sana
tadımızı bozmak istemedim


anladım

konuşmayacak kadar kızgınsın bana
işte, bu kötü

peki, dinle o zaman ;

tek başımaydım
sen vardı, ben vardı, onlar bile vardı
"biz" yoktu
güçsüzdüm, bu yüzden.


ama cesurdum
neleri aştım, bir bilsen
azıcık da delilik vardı, hadi kabul

gençtik,
sevdalıydık



ayrıca, kördük
bilendik

kısaca, yaşıyorduk..


sen,
saatlerin kursaklarını deşip sindirilmemiş anılar arıyordun yokuşlarda
evet, "dardı zamanlar ve çirkindi böylelerinde bir sevgiyi söylemek"
fakat biz,
bilmiyorduk
cahildik...

ben, geçmişi bir eskiciye sattım sen yokken
açtım, açıktım
yoktu, verecek başka



ondan önce de bir tomar sevda bozdurdum
büyütme gözlerini öyle
ve sakın yükseltme bana sesini

evet, sattım
önce dinle
itiraf ediyorum, borcum vardı
dayanmışlardı kapıma
korktum, ağladım

ama düşündüm sonra
benden kıymetlı değil ya dedim
karar verdim ve gittim

üzüldüm sonra

ama ne yapabilirdim, söylesene
eşkali belirsiz bir derdin adamlarıydı gelenler
hem çok büyük hem de sevimsizdiler



ah,
"hep sonradan gelir aklım başıma"
hiç güzel değilmiş
bir şeyleri soğuyunca anlatmak
kanı, kırığıyla güzelmiş yürek
parça parçayken bakmalıymış yüzüne


biliyorum,
beni anlamayacaksın


ama mecburum,
hiçbir şeysiz sana kalmaya ...