7
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2264
Okunma

dükkanların kepenkleri; her sabah erkenden açılır,
her akşam korkunç bir gürültüyle kapanırdı
yaşardım yalnızlığı, karanlığı...
cumartesileri elektrikler kesilirdi
çarşıya yaklaşırken gofret, leblebi naylon ve lastik kokuları
çarşının beton yollarında
bilyalı tekerlekli el arabaları kalabalık arasında
yerleri pisletir, lastik tekerlekli atarabacılarının atları
kulakları hamal bağırtıları
“ekmek parası”
yük taşırlardı atarabasıyla Dellalların Aziz,
Gürbüz, Tekelilerin Memetali,
pazar kalabalık, başka arabacı da yoksa
pazarlığa yanaşmazlardı
pazarlık için bile fiyat soran
onlara taşıtmak zorundaydı
değilse aralarında kavga çıkardı
bela tüter kalırdı
Dellallara çatılır mı..
-buğday pazarı-nda elleşenler, kollaşanlar
olmadı çuvalını sırtlayanlar
yere dökülmüş zahiresini serçelerden koruyanlar
bir taraftan da şehirliye
verip-veriştirilerdi
(Yalvaç onlara göre şehir) olmalı
“-şeer yerinde bırağ insanı, guş bile
arsız, aç, gözü doymaz hırsız,
görüyosun de(ğil) mi”
bu yandan “-huyh ha”layorun
ho yanna çokaşıyollar
başındaykana go(y)macak
aynı mitli şe(h)erin adamı ğibi
gözü doymayoru”
sonra biraz fazla yüklendiklerini farkedip
“-valla epap onnar da haklı
köy yerinde hankı gapıya varsan
iki sunum ekmek veren olu(r) da
şe(hir)rde kim-kime, dum-duma
acından ölsen getsen
kimin umurunda
kimin habarı olu de(ğil) mi ya
adım atsan parayna”
köydeki ğibi fakir bi dene olsa kırıntıynan doyar
onnar da mezbur, su akarkana desdiyi dolduracaklar
gısa ğünün tecareti
bizden ne tüy goparsalar kar sayacaklar”
yaşlı, acayip elbiseli bir adam
yoldan geçen olmadık birini durdurur
şırıngasındaki boşluğu karşıdakine zerk eder bedavadan
alıp-almayacağını sormadan
küçük şişelere koku doldurur
pazarlık arkasından başlardı
sanırım “Sücüğüllü Gasabası”ndandı
ama esnaftı, pazarlamacıydı
Çınaraltında kime rastlarsa şans eseri
“-boba bu esans,
senin bildiğin hacı misi deği(l)
bu misk kedisinin terinden imal ediliyoru
bu kokuya heş bi patişa(hı)n gızı
“hayır” deyememiş
Tokat milletvekili Ali Şevki Erek
Erzurum milletvekili Rıfkı Danışman
Cumhuriyetçi Güven partisi genel başkanı Turhan Feyzioğlu
bu kokuyu sürüyoru
ve başlardı
bütün partilerin
ileri gelenlerini saymaya
Antep milletvekilinin beş karısı
ondan neye vazgeçmez”imiş
…
neye
…
“-helbet!” “bu koku yüzünden”,
şayet Halk Partili birine rastlamışsa;
Halk Partililerin Demirel’e ne dediği
değilse Demirel’in CHP’lilerin ağızlarının payını
nasıl verdiğini
ya da “-amca maşallahın var yau,
genşliğini nassı goruyorun
yenge de genş mi bari
tabi öyledir, değilise ….”
….
ya da olmadı
“-sen hasdamısın bizim oğlan
seni son gördüğümde çakı gibiydin yau
hanım getdi mi yoğusa hıı!,
haralda evde işler bek eyi deği
sen beni diğne, al şu kokuyu
o takike işi ba(ğ)larsın evel-Allah
..
değilise gel bana emme; o sefer
hu kokudan verecen,
tanii … bu birez bahalı emme ossun
dost işi yaparın sana, emme ne gereği var hinci
bi de onun yanında bi de ot vermem ilazım
zati o ot da hinci yanımda yok
bundan taha tesirlidir..
birinde abeyin birine bi gram merdiydim
beni bi gördü bu elimden öpüyoru
aya(ğı)ma gapanıyoru
“yau bizimo(ğ)lan sen nerdeydin”
sayanda o(ğ)lan bobası olacan”
evel Allah… heş gorkma, olmadı mı
….. gelip yakama yapışacan”
hemen geçer ötekine
hala zıpçık gibisin maşallah
olmadı berikine dipçik gibisin
yağlar
olmadı yalvar-yakar
ama işi bağlar..
herkesi bir şekilde kafa-kola alırdı
ilk fiyatın çooookk, çok altında
cüz’i bir fiyata da olsa
illa herkese bir şeyler satardı
satma şansı olmasa bile;
bıyığının ucu çenesine doğru uzun biri geçiyorsa oradan
“-helal be,
sizin gibi genşler oldukça
bu millete zeval gelmez”
gencin yürüyüşü değişirdi..
uzun saçlı, ispanyol paçalı birileriyse geçen yoldan
sizin gibi Atatürkün genşliği olmasa memleket ilerlemez
Arabisdan oluruz, Arabisdaan!!
Gazi Mustafa Kemal’in istikbalimizi emanet ettiği Türk Gençliği!...
bu genşliğ işde
herkesi gaza getirecek bir şey bilir
bir şekilde yolunu bulur
DİPNOT
Huyhalamak: kışkışlamak, kuşları kovalamak, kişelemek, uzaklaştırmaya çalışmak, hay-huy
aynı mitli: aynı misli/ gibi
5.0
100% (7)