2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1249
Okunma

*
Kitabın başından sonuna dizili kelimelerdeki ağıt
Her sayfanın her köşesine "soy" ismi yazılı
Kırmızı kalemin renk dokundurduğu an
Duyguların sayımında "fişlenir" Bargiran
Sızısını Amed’e sıçratmaktan bıkmadı Dicle
Daha dün gibi asırlarca öncenin
Katili bir rüzgâr estiğinde
Kurşuna dizdiği gecenin dökülen yıldızları
Boş kovan mezarlığında Bargiran
Zozanın çığlığı zilâna karıştığında
Bir kurt uluması ses verdi karşı dağdan
Permeperişan yer berfonun yüzü kızıl kan
Ayak izi vurulmuş çıplak sırtında
Kara bir leke sırıtıyor Bargiran
Şiwan yetişti sindiği ağılda kuzular ölünce
Göğü tutmuş alevin sıcağı yüzünde
Boynu bükük bakıyor berfin
Ölüm telâşı titriyor içinde
Korkusu güneş açmış Bargiran
Kurşun kemik kırdığında yüzü buruşur
Silindir gövdesi şimşek hızıyla
Sivri ucu çelikle vuruşur
Kendi kendisiyle göz bebeğinde çatışan
Bilir "kürdo" keleşin kalleşliğini
Kardeş omuzunun kundağında
Boy veren namlu Bargiran
Parmağım kefene hiç tetik düşürmedi
Ardil yığmadım hiç anaların bağrına
Farklı dille de olsa anlaşırız biz
İçimizde bir doğan lehçeyle bağıran
Türküm lâzım amma cümle milletim İslâm
Ben de sen gibi Bargiran
.
2009..Bugün gibi..
.
.