Bir yağmur bulutu gibi senin sevdan
Yağmurundan kaçılmayan
Kahrediyor beni her an
Zincirlenmiş öfkesi fırtınalardan




Yeşil sevdalarla kırlarda uyanan gün
Dağların üstünden bakan beyaz bulutlardan
Bu güzel güneşli sabahından
Bitmesin umut illede vatana tutsaklığım




Her kapısı açık gök kubbenin
Uçan şu minik serçelerin
Gelen gideni aratır derler de
Başka bir sevda bu evlat sevgisi gibi
Bilselerdi
Her an güneşli ilkbaharlara yürek sürgün




Ama tutsaklığım değil
Benim tek derdim
Şimdi boş uzaklıklarda gözlerim
Sermek tenimi o ateşten teninin üstüne toprağın
Hiç yasak olmadan sana dair
İpek yorgan gibi örtmek güneşin sıcaklığını
O kadar bizden diki hayallerim




Ölümün soluk alışında zaman
Alsa götürse de herşeyi
Hayalleri de görülmezdi ki asla
Sil gözlerini




Hapset yüreğinin en derin yerinde
Al götür beni bu diyarlardan
Bir pazar ikindi sinde
Güneş batarken bitmesin tutsaklığım
Bir gelin sevdasında uyansın
İki gözü iki çeşme anaların
Yaşamın yorgun saçlarını tararken



Yağmurlardan gelen bereketi toprağa muhtaç
Sevdası hiç bitmesin



Belki kıştır sevdiği mevsim
Uzak iklimlerde ölen papatyaların
Gelincik tarlalarında dağların yamaçlarında
Altın başaklı buğdaylar arasında
Bir ekmek kapısı gibi umut
Güneşin altın terinde saklanan özgürlük




Siperdir gecenin en karanlık günlerinde
Ve.. Saçlarının arasında eriyen zaman
Sen ve ben gibi o kadar bizden
Toprak ve su
Ateş ve hava gibi birbirini bitiren



Zaman herşeyi alıp görürse de umutları bile
Hayalleri götürmez diki asla..



Zamanın düşmanı insan
İnsanın düşmanı zaman
Kaçıp gidiyor elimizden..



Nurten Ak Aygen

11.08.2015