Fağfuri sinesinde ah sırlanır her mevsim
Perinin dudağında karanfil katresi iz
Sevda kitabında gül hiç değişmeyen isim
Güneşle söyleşirken sükunet ehli deniz
Yudum yudum içilen naz yorgunluk kahvesi!


Ehlidil ehli halle halleşir sazsız sözsüz
Sükutun koynundaki define kelimeler
Bazen bir adem çıkar görür kalpleri gözsüz
Cezvenin derununda harfler lime limeler
Yudum yudum içilen söz yorgunluk kahvesi.


“Kırk bir kere maşallah”sanki Leyla gülüşü
Telvesindeki gizem fincana desen olur
Damakta iz bırakır cezvenin eşsiz düşü
Gönlü kırık olanın o an gönlü şen olur
Kırk yıla sığamayan haz hep yorgunluk kahvesi.


Kahve ile çayı biz yarıştırmayız asla
İkisi de efsane bir peri ikliminde
Kahve daha ketumdur yalnız çaya kıyasla
Leyla sürmesi mukim köpüğünün iminde
Köpüğü telvesiyle köz yorgunluk kahvesi.
Ankara,06.080215 İbrahim KİLİK