1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1567
Okunma
Ürkek kararsız ve oyun oynamayı bilmeyen bir çocuğum ben
Birine küsünce günlerce konuşmayan, kelimeleri eksik söyleyen
İstediği bir şey olmayınca etrafına çalım satan
Parası kalmayınca dünyaya küfreden bir sokak çocuğuyum ben...
Geceleri banklarda uyurum ama yine de dünyanın en güzel rüyalarını görürüm
Her sabah evlerde pişen kızartma kokularını içime çeker ve hiç olmayan evimi özlerim
Sonra annemi düşünürüm hiç görmediğim annemi...
Beynimde bir boşluk,
Hayalini bile kuramadığım bir sonsuzluk gibi gülümsüyor
Yinede kırılmıyor küçük kalbim
Çünkü babamı hatırlıyorum çok sevdiğim kahraman babamı,
Duygularım da bir hoşluk
Ölümünü bile kabullenemediğim ebedi bir eser gibi
Durulmuyor mağrur yüreğim ve nefes almak için çırpınmıyor bedenim
Var gücümle tutunuyorum hayata...
Yarınlar tüm gün ayakkabı boyadığım insanlardan
Ve ara sıra boya sandığıma konan kuşlardan ibaret
Yeryüzün de ne kadar canlı varsa, ben de o kadar yalnızım
Bu gün kurulan şehir tiyatrosu ve
Gündüz açılan Çingene çadırı bile gülümsememe yetmedi
Akşam oluyor şimdi cebimde karnımı doyuracak kadar banknot
İçimi ısıtacak kadar çay ve yağmurdan ıslanmayacak kadar da naylon var
Bütün çocuklar geleceğe gülümseyerek karşıdaki parka koşuyor
Bense düne ağlayarak her güne
Sonra ılık bir yağmur yağıyor gökyüzünden
Herkes damlalardan ıslanmamak için kaçarken,
Ben cebimdeki naylona bile sığınmadan
Pervasızca ıslanıyorum tanelerin de
Yüreğim kimsesizlik le doluyor
Gönlüm öylesine kalabalık...
Caddeler ıslak, ağaçlar yalnız
Hayal kurarken yürüyorum apansız
Mağazalar kapanmış sokaklar ıssız
Geceyi sessizliğiyle aydınlatan tek bir şey var
Oda nereye gideceğini bilmeyen küçücük ayaklarım!...
5.0
100% (7)