25
Yorum
40
Beğeni
0,0
Puan
2180
Okunma

vicdanların içine şaşkınca düştü papatyalar
ölüyor- ölmüyor
belki cinnetlerimizin ipuçları sorgulanıyor
belki de yürek yangınlarımın kundakçısı aklanıyor
kim bilebilir ki tek tek birbirinden ayrılırken yapraklar
neyse ki suçsuzluğun faili meçhul adını taşımıştım içimde
hain bıçağının yardığı kalbimin atışları can çekişirken de
yalanlar göğe ulaşacak bu gidişte
beni bir söz kadar hiçbir şey katledemez ya
bak işte tüm duygularım yeniden galeyana geldi işte
ölümse ölüm hırlamayla da geri dönülmez ya
İhtilâf vurgularını depreştirecek kadar gaddar
anarşinin acımasız yoz kundakçısı
yangınlar kadar da yakıcı
kanamaya başlarken masum da yaralar
iltihabını yalayıp da yutacak kadar
da sorumsuz veya sadist’iz
ve dantel gibi işlenirken illegal cinayetler
yürürlükten kalkmış olan anarşist cinayetleriz her birimiz
işte bak da gör tomurcuklar tek tek düşüyor
vicdansız kan kusan o ellerde ölüyor
canhıraş hane çığlıklara bir bir gömülmüş
insafsızlaştıkça katılaşan yüreklerimiz
kalıplaşan kalplerimizle haçlı usulü ile kör düğümlendik hepimiz
iki bacak arasına sıkışık bir akılla idam fermanımızı bekleriz
ne için tüm bu “Kabil”leşmeler
“Hamil”ler de neden ki hep yokluğa yürümüşler
kazıdıkça kin ve hasutluklar yürekleri
kanırttıkça içimizi zalimin zulmü
şehitlik mezarlığın da toplanan hep neden ki biz olduk
iştahları kabartan çıkarın cazibesiyle tek tek yok sayıldık
dönmelerce nakşedildi yüreğimizde ki korku
kibrin gururun içinde gözler kör edilirken susmuştuk
biz çaresizlik içine düşerken onlarda da bitmedi hiç yortu
kavimler boyu döneklerin lanetleri ile münafık ilimlerin
gözler hep bu topraklarda bizleri hep mülteci kıldı
iyilik tutkusu ve koruma güdüsüydü böyle bizi
hırpalatıp da bizleri kangren yapan onlar mı
yoksa içimizdeki satılık itleri miydi
nifak tohumları ki ekilince başladı birimizden kopuşumuz
ve hepten tüm değerlerimizi yitirişimiz
haçlının hiç bitmeyen hınç ve kininin artık kökleri gibiyiz
genlerimizin tespiti çok yakın bir zaman
“Dr. Oktar Babunadan”
dönülürken ak pak yüzlerle Kâbe’ye
içimizde ki kurtlar iblisi davet edip de durdular
başımıza hep bela ettiler ırkçılığı
ve miras kaldı bizlere çıkarcılık davası
her köşede bir dönme sokak kadını gibi
gelip de gideni hep yanılttılar
olumlu ve olumsuz ne varsa hep karşı duruldu
tutmadıysa gölde ki maya hemen bir ihtilal doğurtuldu
boyacı küpü gibi tüm değerler
çamura batırılıp bize aslı gibi de yutturuldu
kökten kazınmaya çalışıldık
yer ve gökte ki kuşların ağlayış feryatları altında
kanlarımız durmadan hep damladı
bu mübarek toprağın her bir karışına
kanımızla kutsayıp kanımızla yoğururken toprağı
şehitlerden bir zincir çevrildi tüm sınırlarımıza
ebedi ve baki olarak vuruldu mührü Hakkın
ilah ki de olacak diyerek
bu topraklar ki ümmetimin elinde olacak
mutlaka ki bir tek "Türk"ün hükmünde kalacak…
(01.08.2015) AZAP…