Dal küçükken eğilirdi" Biz dinlemedik eski dosdu
Eğmedik dalı" şimdi o dallar Kartlaşdılar eğilmeyecek kırılacaklar
Hasırı: Bir nesil böyle geçdi" İyiki çok uzun sürmedi
Bağları kopmadı çünki" nesilleri tükenmedi
Bağları ölmeden gördüler
Elbetde zora düşünce hatırlacaklar
Dost kim? düşman kim? neyse oluyor bazen böyle
Şeytan bin bir kılıkda geliyor" beyim efendim diye" diye
Kasten yoldan çıkarmak için düşman ya" tatlı söylüyor
İnsanı olmadığı yere koyuyor
Acı söyleyen dosdu," Dosda düşman ediyor
Bıçak sırtından geçdik desek yeri" neyse mühim değil artık
Neymiş efendim" göreceklermiş eğitimini boyacı küpüya bu
Eğitimini aldıkdan sonrada? Ee sonra gideceklermiş" mesela dağda
Yaa Bilerek yapacaklarmış o işi" hangi işi?(: bilseler söyleyecekler((:
Peynir gemisiyle öylemi:) Taş yerinde ağırdır" bi yerinden kalkmaya görsün
Soruyorsun kişiye" neden diye? mesela sen?
Nereyi bitirdin" falan yere" peki şuan ne yapıyorsun?
Temizliğe gidiyorum" vay anasına
Hayret öyle işlemişlerki kafalarına
Seninle tartışamam" Allah" Allah" niye? ben eğitimliyim:( Peki ben salakmıyım"
Eğitim" işlersen" üretirsen" pratiken eğitim olur
Hani sapla saman karıştıda" bir sürü kuru kalabalık eğitim bu değildir?
Yav kişide varsa var" yoksa yokdur" olanda böbürlenmeyecekdir
Çünkü Akıl" Allah vergisidir
Ezberletecekmi? peki? dünya durmadan yeniliyor kendini
Yarın hiç öğrenmemişe döner tarih olur" ezbere olmaz yani
Peki işe yaramaz dediğimizi çöpemi atalım" olurmu hiç
Aynı kolda 5 parmak her birinin aynı derecede görevi vardır
Kişi ölünceye kadar öğrenci" ölünceye kadarda ibret alıcıdır
Bu böyledir" ve kesindir
Hiç düşünmezler bu mutsuzluklar niye diye" Her taş yerinde ağırdır
Ve her taşın kendine göre" görevi vardır
Hani eğitimini alacak sonra" mesela dağ"da o işinimi yapacakdın? Olmadımı şehirdemi kaldın((:
Acımı sözlerim?" evet ben dosdum acı söylerim.
Yahya sevim; Aydın.