13
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

Hükümsüz kılındığım onca med-cezirin
Adam boyu yüksünlüğünde
Hele ki; o çaresizlik mademki zimmetli
Aciz bedenime,
Şu garip ömrün kaçıncı saati ise;
Her soluklandığım günün ertesi
Sayıklamak anlamsızı
Saklanmak dağların ardına
Yoksunluk nüksederken her devinimde.
Ateşi dinmedi gitti belli ki
Belki de şu ahir döngünün bitimsiz telaşı
Kadar asılsız sırtında taşıdığın
Yükün hatta vebalin en ağırı.
Ördüğüm ilmek ilmek,
Beyaz bulutların yağmur yüklü takıntısı
Kadar farazi olsa keşke o imgeler
Hanidir tahayyül etmekte zorlandığım
O kör düğüm
İçine dolanıp da çıkamazken günbegün.
Sıkışıp kaldığım ufacık bir kutu belli ki
Sanma ki yaşama kaygısı
Yeknesaktır izlek bildiğim her karede.
Belli işte, üç beş umut kırıntısı
Sığınak bilmekse umutları
Kaybettim bir kez yolumu.
Tutuşurken zaman tüm nazıyla
Yaşıyorum sadece bil ki gönlün niyazıyla.
Yoksa bana mı kaldı da
Dünyanın derdi tasası;
Hayıflanmak rayici ne de olsa mizacın
Hepten istifli bir yanılgı iken.
Hele ki bir kez düşmüşsen gözden
İster ateş ol ister köz
Geri dönüşü olmayan
Nasıl bir tehir ise çakılı kaldığın
Ömür boyu.
Bilip bilip söylemekten imtina ettiğim
Sessiz bir şarkı kadar sitemkâr
Adı bile kayıp en az benim kadar.
Bilirim ki sevmek de ayıp
Koca bir günah adeta kefareti ödenen.
Var olmamış bir hikâyenin
Hangi satır arasında gizli isem.
5.0
96% (24)
4.0
4% (1)