4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1342
Okunma
Ev tatilinde masal
Saçlarının ucuna kadar yolculuğunda
Bekliyeğim bir ömür gözlerinin istasyonunda
Adımı sayıklıyor pencereden geçen gökyüzünden prens saklandığı masal la fonten
Masal öpüyor ağzımızı koca yanaklı bir dev koca ağızlı küp içinde saklıyor çocukları
Zil çaldı
Ders bitti çocuklar
Ayrılma zamanı
Oh yaşasın !
Tatil evleri bodrum katında
Kalın kafalı bir deniz kıyısında olsa
Ne ala
Nane kokulu bir bahçe
Topu topu göreceği deniz
Gökyüzü
Bahçe arka bahçede balkon on numara
Her sabah geç kalmaktan şiş gözler
Ara sıra yakan faşist bir güneş
Saçlarımdan okşar yaşlı rüzgar
Kralım emrinize amede
Tas tarak deniz ara sıra internette sörf yapmak hesapsızca
Akşam yemeğini düşünüyorum dev gibi
sabahlar dert değil
Durak adresi bilinmeyen konaklama da tatil
Gözlerinin şehrin deyim..
Taze kanlarda dolaşıyor kargalar
El dememiş bulutlardan koparıyor henüz koruk
Acıyla karmış sevinci yer sofrasına bağdaş kurup oturuyorum
Serçeler didikliyor ekmek ufaklarının kırıntılarını karıncalar alıp götürüyor sevgiden son kalanları
Dökmüş varını yoğunu ne varsa bir çul bir çaput
Neye yarar ki örtünsem göğü üstüme gece gündüz bukelemun gibi renk değiştiriyor
Ey kalbimin sultanı mavi
Güneşi öpen dudakların geceye sevdalı
Çık dalıp dalıp gittiğin denizlerden
Kapında beklettin beni yıllar yılı
Sarmaşıklar küçük kalpler bırakır dolandıkları yere iz
Dünyanın gelen gidenine verdiği yok taviz
Ve yine bir sabah düşmüş kırlangıç yuvasına
Yine ceketi post gibi yere sermiş acılar
Merhaba günaydın taze gün güneş
Güneşle toprak toprak buluşmuş
Şu karşı kayalıklarda aşk
Yosun tutmuş yıllardır yaşlanarak
Kurumuş otlar yaşlı çınar ağacı
Tek başına yamaçlarda ahlat
Beklemekle geçiyor ömrü bir çift sevgiliyi
Kalmadı gücüm kuvvetim kalmadı
Dizlerine kapanmış gece yıldızların
Mevsimsiz bir sarmaşıktı Pencerede açan gülümsüyorsun hiç tanımadığın birine
Neden bunca değişen mevsimler
Neden gidiyor aklımdan bildiklerim
Tanıdık bir yüz bir resim siliniyor ikindi güneşinde
Esrik delişmen dakikalar ne uzun
Sırf bu yüzden
Belkide kaçıp gitmek istiyorum Yadellerden
Yasemenler kırlangıçlar göç ekmekte iklimlerden
Bir şarkının nakaratında sol majör bir arya gecenin kristal sessizliğinde
Doluyor ruh aleminde ve sabahı bekliyorlar geceler
Ben sana benziyorum en fazla bir kemanın o eşsiz tınısında tutmuşum yürüyorum yokuşa değilde
Değil işte avutmaz ne gece ne gündüz
omuzlarında kısa etekli baharlar
Dağlar yeşil giyinmiş ovalarda toprak
Kum çırılçıplak ayaklar altında sayıkladım mı hiç bilmiyorum
Hiç bir şey
Hiç bir şey
Hiç bir düşünce
Hiçlik denizinde boğuluyor
Hiç bir şeyle söz vermişcesine
Gece kıvrımlarında kızak çekiyor zaman
Irmaklar bitince dökülür denize
Kimsesiz bir çocuk
Sen ve ben kalırız
Cebimizde üç beş sabahçı
Yağmurun bıraktığı iz gözlerimizde
Yavaş yavaş sokulur hüzün bulutları
Gölgesinde mola verdiğimiz bir avlu
Avuçlarımıza düşer yalnızlık
Kadermişcesine soytarı bir palyaçoyum
Günün geceye kavuştuğu yer de
Seneler seneler önce resimler
Gelir geçer uzak iklimlerin penceresinde..
Ve.. Dudak bükülmüş kırık bir çerçeve içerisinde
Ay nüksünü yitirdi dev bir bilmece içerisinde
Gel görki isli bir akşam
Ansızın ansızın gözler yitirdi mendillerini..
Masalım aşkın kör dövüşcüsü don kişot
Ben kül kedisi cinderralla
Artık yaz geldi..
Gidelim
Köşe başında
Beyaz ay
Beyaz atlı prens
Fettiye de ölü deniz ölmüş mü gerçekten..
Başka bir yer yokmu sözleştiğimiz
Birde gecelerden sonra doğan güneş!!
Nurten Ak Aygen
10.07.2015
5.0
100% (17)