11
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1135
Okunma

Neyin derdi neyin tasası
Ah, bir bilsem
Ve görsem tüm serzenişleri
Kopup gelen uzaklardan.
Hatta sorsam neden,
Sureti kati pes etmem,
Desem de sen yine de inanma bana.
Ne çok yılgı bir bilsen,
Şu yürekte neler neler yığılı:
Birikmiş sayısız ayrıntı
Nedir, kimdir diye asla da sorma
Acılar sadece bende saklı.
Günyüzü görmüş çok insan
Nedense ayrı düşmüşler vicdanlarından
Sebepsiz yere kabullenmek olsa
Keşke tek çare
Biçilmiş kılıflar belli ki
Yalanlarını örtmemekte.
Şükür vesilesi oysa
Aldığım/ız her nefes
Bu bile yetmez mi
Kaderin attığı sayısız çalıma inat
Nasiplenmek ne olursa olsun
Varsın olsun gönülden ırak.
Yadsıyamayacağım kadar çok insan
Kimi münafık kimi mübarek,
Kılı kırk yarsam da ömür boyu
Yaranamadığım çoğu
Sözüm ona sahip oldukları asil bir yürek.
Ne bir sanrı benimki
Ne de bir isyan
Ne pişmanım ne haris
Sığındım sığınalı gönül dergâhına
Şükür dilimde
Sahip olamadıklarım varsın
Kalsın çok uzağımda.
Devran bazen çok yorgun
Bazen süzgün şu garip gönül
Bazen kendinden geçer
Yine de ne varsa
Asla hicap etmediği,
Mukadderatta saklı değil mi
Tüm o gizem…
Işığı loş bazen yolların
Bazen kaçıp da ürktüğüm
Sözüm ona sayısız karartı
Yine de başımı kaldırıp
Derinliklerinde göğün her ne ise gördüğüm.
Emsalsiz işte adına ömür denen
Bir dokunuşu yetmez mi dost bildiğinin
Bazen bir ses
Bazen bir nefes
Ya da omzunda hissettiğin…
Vakıfız çoğu şeye
Gücümüz yeter yetmesine,
Kar bilmekse sevgiyi
Yüreğin her daim nasiplendiği.
Ve her nüansı gönlün
Yeter de artar bile
Ruhunu en derinden bilemeye.
5.0
100% (20)