4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1762
Okunma

mart kedileri gibi aymaz, arsız, çığırtkan
evin tek oğlu denli afacansınız,
çelik çomak oynar gibi oynarsınız dengelerle
yorgun düşer çağın gerisinde kalan(!) tebessümlerimiz,
koparır da ar damarı zincirini kahkahalarınız
eğlenir gamzelerle.
sırılsıklam hayaller oynaşır derununuzda
başınıza üşüşen akla ziyan düşlerden
kırılır zembereği, zaman durur,
maskelere sığınır içinde hicran kaynaşan gülüşler,
ipeksi bir kanada hamal payeli iken yürek
haz yokuşlarında yorulur.
sığmaz olur dört duvar arasına depreşen arzularınız
huriler(!) salınır gizemli haremlerinizde
bir an olsun tereddüt etse diyorum akıllarınız;
eser’ de bir aykırı rüzgar açarsa perdeleri diye.
bozulan ezberleri yazmaktan bitkin düşürür kalemi
umarsız taşkınlıklarınız.
yontarsınız büyük bir ustalıkla nice değerleri;
marangoz elinde ağaç,
heykeltıraş elinde heykeller gibi,
dikenli kırbaç gibidir mahalle baskılarınız,
birazcık adam etmek(!)tir bizi niyetiniz aslında
inanın farkındayız.
böler tatlı uykularınızı hiç dinmeyen vehimler,
nesiller; çağlar ötesinin renkleri üzerinde,
elerinde satır, çığlık çığlığa inanç zombileri(!)
kaçırır tadını ağızlarınızın,
fikri başlarda mahsur bırakan örtü(!)lere karşı tavrınız
delilidir tertemiz(!)vicdanınızın.
onuru olursunuz asrın çağdaş tamtam yorumlarıyla,
dalarak bakir alanlarına hayatın yarı üryan sermestliğinizle
medeniyet lensi takarsınız çağdışı kalmış bakışlara,
dönsenizde tahammül seferinden biliriz ki
düşünce ve inanç özgürlüğü(!) için ayaktasınız
insanlık gayretiyle(!)
heyhat; özenle kurduğunuz akıl mabetlerinde
niyetler vaftizlenmiş su gibi duru(!)
ameller yılkı atı denli seyip,
dökülmeye görsün bir ellerinize çağın hayal kırıklıkları
sığınmakta bulursunuz çareyi batıl inanç artığı(!) dualara
bu kutsal(!) arenada…
5.0
100% (8)