0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1630
Okunma

Çok özledim oraları,
Söğüt sarkan dereleri.
Yüreğimde yaraları
Deşer gurbet akşamları....
Gülüşünde güneşimi,
Görmez oldum can eşimi.
Küllenmiş aşk ateşimi
Deşer gurbet akşamları...
Gün batarken, yalnız kalıp,
Sıla kokan düşe dalıp,
Yüreğime ateş olup
Düşer gurbet akşamları...
Bir ’tevekkül’ inancıyla,
’Sabır gerek’ bilinciyle,
Hep hasretle, hep acıyla
Pişer gurbet akşamları...
Saçlarının sarısına,
Kollarının arasına,
Beni, bahtın karasına
Taşır gurbet akşamları...
Şu sararmış güzlerimden,
Türkü olup sözlerimden,
Kâh yaş olup gözlerimden
Taşar gurbet akşamları...
Bir dertlinin sazı gibi,
Alnımdaki yazı gibi
İçimde bir sızı gibi
Yaşar gurbet akşamları...
BEŞKESE der: ’Gurbet bu mu? ’
Zehirledi can suyumu.
Artık, sabrın da boyumu
Aşar gurbet akşamları...
Ünal Beşkese
5.0
100% (2)