Dert ortağım her biri, yıldızlardan sor beni
Arşa yükselen ahım, süzülür kanat kanat
Kesilirken iflahım, hayıflanır kâinat
Kim dökse ecel teri, haline bak gör beni
Ahirim harakiri, iflah etmez kor beni
Söze dalıp şaşırır, aklından fakir geçen
Çöle yenik düşecek, serapta nuru seçen

İskeleye yanaşan, vapurlar sensiz hepten
Ay da görmez selimi, yastıksız sedirlerde
Bir düşünün halimi, düşünün siz bu yerde
An andan enteresan, akrep frensiz hepten
Yıla gebe yelkovan, tik tak düzensiz hepten
Yüze dalıp şaşırır, aklından sürur geçen
Ele yenik düşecek, kutlu diyarı seçen

Mecnun’un ser sefili, sürgünüyüm çöllerin
Dolmuyor gam kotası, pas geçmiyor badire
Can evimin ortası, cehenneme nazire
Ferhat’ın embesili, dargınıyım bellerin
Kerem’in garip nesli, yorgunuyum küllerin
Köze dalıp şaşırır, aklından beter geçen
Küle yenik düşecek, sönmeyen koru seçen

Ne isterim ben daha, ahh keşke olsa visal
Gözlerim mehtap görse, çiçek gibi açılır
Kirpikler belik örse, kanatlanır, uçulur
Yusuf ile Züleyha, olamaz zerre misal
Dudaklarda kahkaha, yaşarız sanki masal
Ruza dalıp şaşırır, aklından asır geçen
Yıla yenik düşecek, kelebek ömrü seçen

Sarsam geceye tanı, doğsa müebbet şafak
Fora etsem yelkeni, düşlerim var ucunda
Bağrına sarsa beni, ellerim avucunda
Gariplik çağlayanı, değil bize müstahak
Yapmalı tornistanı, gitmeli ufak ufak
Düze dalıp şaşırır, aklından sefer geçen
Yola yenik düşecek, menzilde zoru seçen

Kuru can tüm sermaye, vergisi müşkülatım
Gecelerim fukara, dağıtmaya efkârı
Yaşasın bahtı kara, turfanda ilkbaharı
Düşlerim veresiye, hep aynı nakaratım
Sevgiliye hediye, son demde harabatım
Güze dalıp şaşırır, aklından bahar geçen
Pula yenik düşecek, hiçlikte varı seçen

Özlemi cihan değer, vuslatı ömre bedel
Zemheriye keskense, rotası bakışların
Aynalarda tükense, pörsük izi kışların
Görmeli yara neşter, durulmaz tembel tembel
Sürmeli dara sünger, ecel bizden muaccel
Buza dalıp şaşırır, aklından nehir geçen
Güle yenik düşecek, bülbülce zarı seçen

Deme sakın bu veda, ömür boyu sürecek
Hicranla atan yürek, yeşillere donansın
Kader denen zemberek, yeni baştan denensin
Çözülürse muamma, sızımı dindirecek
Yoksa sardığı kada, eleme kandıracak
Göze dalıp şaşırır, aklından hazar geçen
Dile yenik düşecek, hüzün, efkârı seçen

Yolunu sende buldu, çöllerin maratonu
Sular mermere iner, yangınlar suda sakin
Üzerimde fır döner, bulutlar akın akın
Beyaza teslim oldu, siyahın cümle tonu
Ecele ramak kaldı, besbelli yolun sonu
Öze dalıp şaşırır, aklından huzur geçen
Sele yenik düşecek, gönlünce eri seçen

Delibal’ı güldürdü, pas geçtiği esaret
Yar diye yalvaranda, ellerimden akardı
Göl yerini saranda, sularında yakardı
Miadını doldurdu, sabır denilen meret
Cinnetlere daldırdı, gönlümün eri hazret
Bize dalıp şaşırır, aklından neler geçen
Hale yenik düşecek, petekte sırrı seçen

Celil ÇINKIR - DELİBAL

SIR: PETEKLERİN GOZENEKLERİNDEKİ BALIN ÜZERİNİ ARININ İNCE BİR TABAKA İLE KAPATMASINA SIRLAMA DENİR. TABAKA YA DA SIR DENİR.