1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
882
Okunma

Uğradım aşkımın bekçisine
Seni sordum
Issız bir adada susuz kalmış bir yabancı dedi
O kadar yalnız o kadar aykırısın ki
Tam benlik
Anlatmaya devam etti
Saçları uzun ve dalgalı
Tıpkı denizler gibi
Doymamaya bakılası
Gözleri kahverengi
Ormanın derinliklerinde gibi
Bir kere girersen sonunu bulamazsın
Huzurlu ve sonu yok sanki
Dudakları
Ah o vişne dudakları
Bırak öpmeyi
Baktığımda bile meyve bahçesinde gibi
Kırmızı meyvelerin tamamı tabii
Elleri sanki bir ustanın en dikkatle yaptığı eseri
Yumuşacık ve nemli
Elini tutsam kalbimin atışını ellerimden hissedecek gibi
Korkuyorum
Ya kaybedersem bu güzelliği
Bilemiyorum deliririm belki
Ya da yıkılır köprülerim
Hanlarım hamamlarım sokaklarımda isyan çıkar
Meydanlar kaosta gibi
Kısaca kıyametim şimdi
O yüzden hiç gitmesen mi
Mehtabı izliyorum hayalinle
Biraz hüzünlüyüm biraz sinirli
Sanki hiç sabah olmayacak gibi
İçiyorum doyasıya uyanık kalacağım belli
Her yudumladığımda kahvemi
Sen geliyorsun yanıma sanki
Birlikte kahve yudumlarken
Göz göze geldiğimiz günler
Bakışlarında sarhoş olduğum
Kadınım
Çok değiştim
Her şeye sinirlenir oldum sen gittiğinden beri
Ağlamaya başlarsam sel etkisi yaratıyorum
Durduramıyorum gözlerimi
Gözlerim sanki evladını kaybetmiş gibi
Sanki elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibî
Sustur susturabilirsin
Sen gittiğinden beri
Yaşadığım hayat
Yalnızlığın dibii
Uyku tutmuyorum artık sanki bana borçlu
Yakınımdan bile geçmiyor uyku denen
Yatağımda kıvranıyorum sancılanır gibi
Gelsem diyorum iyi olur sanki
20.06.2015
Saat 11:30
-Furkan Ç.
Not: beğendiyseniz eğer diğer şiirlerime de bakmanızı tavsiye ederim.
5.0
100% (2)