4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1418
Okunma
’Bir yalana güvenle baktığınızda sonsuz huzur verir ...
İnanmak istediğiniz de zaten sizin istediğinizdir. ’
İmlası bozuk satırlarım var benim.
Kızdığımda küfür eden dilim !
Nefes olduğum şiirlerin ardından ise ,
Kulaklarda naif bir tat bırakmasını da bilirim.
Susayan yüreklere kuyu...
Aşkı dillendiremeyenlere tercüman olmuş da olabilirim.
Çok konuşan biri değilim.
Ağır aksak döner dilim.
Ona göre parmaklarım daha hızlı ilerler...
İç dökümü yaz yağmuru gibi karalar geçerim.
Doya doya ağlamayı unuttum Babam göçtükten sonra...
Arada gözümden yaş gelir siler geçerim.
Gülen yüzsüzlüklerinin ardından ,
sırtımdan yediğim hançerlerin acısını hatırlar,
Kimse görmesin diye,
Bir tek can bildiklerimin meclisinde kahkaha ile gülerim.
Gölgem kimine ağır gelir...
Kimi , yorulduğu her durakta beni arar ...
İç döküşleri sabırla dinlerim.
’Seni yıllardır tanıyor gibiyim.’
Bu kulaklar neler duydu ...
Nelere şahit oldu bu gözler.
En çok kimi özlediğimi bir tek ben bilirim...
Gülü koklamakta güzeldi...
Ömrü feda etmekte...
Nefes almak bile özeldi bir tek onun gözlerinde...
Aşk denen yalana kandım bazı bazı...
Sonu hüsrandı ama hiç şaşırmadım.
Her kul hata yapar amenna...
Hata ile hayat bulanlar bir kenara...
Aldığınız nefes bile size fazla...
Hayat bu ya...
Kısasa kısas her zaman kaçınılmaz sondur...
Bugün değilse...
İlahi adalet keser hesabı...
İşte , kaçınılmaz olan da budur !
Yunus Özkan
13.06.2015 02:37
5.0
100% (6)
Cevap Yaz