Üşüyorum hastayım anne;
Gurbet hep üşütüyor beni anne .
Dallarınla sar beni .
Ağrılar sızılar içindeyim annem.


Göm beni ;
Ayağının altındaki cennette diner bu sızılarım.
Başka cennet istemem sen göm beni .
Kendi cennetine ,
Arzu kardeşim gibi olmasın , mezar taşım.
Baş ucumda bir tahtam bile olmasın ,istemem
Tûrab olayım senin ayağının cennetine annem.
Adım yazmasın , hiç bir yerde
Süslemeyin mâğberimi, sakın ha sakın ,istemem.

Kardeşim Arzu’nun asri mezarlıktaki ,mezarı gibi ,
Kaybolsun mezarım .
Saçlarıma tutunmuş yılların ,özlemi, ’hüznü .
Bur daki yağmurlarda yürüdüm faydasız gitmedi hüznüm.
Bu ay mübarek ramazan geliyor..
Gözlerime her zamankinden fazla hüzün giriyor .
Mahyalar asılmaz burda annem .
Ezanlar yok ,
Hazan içimde nakış ,nakış gelincik işlemiş kanar kırmızı-kırmızı.
Hele bayramlarda yüreğime çakıl taşları oturur

Bu dünya hem yalan ,hem gerçek gurbet ise hep var.

Sendin hep sahurlarda bizi uyandıran .
Sahursuz oruçlarım geliyor ,annem
Evimize bu ay mübarek Ramazan geliyor .

Yoksullar hep bir birine benzer , kaderlerinde gurbet hep göç var .
Sokakları hep yanık soğan kokar .
Kapılarına geceleri makarna torbası asarlar.
Dağınıktır hayatları hatıraları , anıları yok gittiklerinde süpürür asi rüzgarlar .




Vücudumda ,güneşsizlik var
Büyüyor gün be gün .
Hastayım annem ,hastayım
Ağrılar sızılar hanıyım şimdi ,
Sakın ,bu satırlarımı görme sen , "e mi annem..