4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1136
Okunma
İçimizi açıp da saçtıkları nefretti
Ağızlardan dökülen kelam değil ifritti
Dilime kıran düştü ne konuştu ne sustu
Kimi zaman hıçkırdı kimi zamansa pustu
Rüya olsaydı keşke rüya değil kâbustu
Umutla beklenirken bitecek diye zulmet!
Bağlarımız kesildi körüklenip husumet
Kelamın bel kemiği orta yerden kırıldı
Belki de binler kere tam kalbinden vuruldu
Ardan sıyrılan kelam köşelere kuruldu!
Hayâ; hayâ olalı utanmadı bu kadar
Haddi aşan cümleler dillerde katar katar
Bacadan huzur değil zehirdi sanki tüten
Ekilen tohumlardan bağda dikendi biten
Asırlık kardeşliği besbelli ki tüketen!
Uyuşturup bedeni zihni edince ayyaş
Sofrada şerbet diye sunuldu ağulu aş
Düştüğümüz şu durum gitmiyor mu ağrına?
Ne şehitler vermişiz biz bu vatan uğruna
Basmaya utanırım şu toprağın bağrına
Kurulan tezgâhları göremiyorsa gözün
Dönüp bak içeriye ne durumdadır özün
Bağımlı mı olmuştuk bağımsızlık adına
Yoksa bel bağlamazdık ağyarın miadına
5.0
100% (9)