YIKILSIN DUVARLAR


Beni aynı denizlerin limanlarında bırak
Uzak denizlerde üşür yüreğim
Bak bu gün güneş ısıtıyor kemiklerimizi
Gökyüzünde maviler toz mavi
Aşk unutulmuş gibi görünse bile ufukta
Kızıl kayalıklara ateş düşmüş
Gümüş simlerini döküyor güneş enginlere..

Ne tutsak bir gün sana
nede sen tutsaksın ona
Öznesi özgürlük olmalı
bütün acil çıkışların

Ne çektikse duvarlardan çekti
Gönlüne çektiğimiz çin sedleri
Berlin duvarları yıkılsın gitsin
Ama kolay iş değil tabuları yıkmak



Kafamın içinde çigan müzikleri cirit atıyor
Eski zamanlardan kalma kül kedisi masalı
Ezop’tan hayvan manzaralı masallar
Anlatır ve dinlerken bilmezdik
Kendimizde bir masalın parçası olabileceğimizi



Kolay iş değil be gülüm sevmek
İnsanlar birbirini yam yam gibi yerken
Acın halinden tok anlar mı
Anlarsa ancak anlar yazgıları birbirine bezeyenler
Beni sen anlarsın bir de ben birde bizim gibi olanlar
Sahiden sen anlar mısın beni
belkide anlasaydın bunları yazıyor olamazdım ki



Ama artık bizde az değiliz
Biz bize yeteriz bize ait düşünlerimiz
Bir cuval bulgur yapar mı bilinmez lakin
Pirinç pilavının yerini tutmaz
Hocaköy’de dede pilavı varmış
Duraklara asmışlar unutmazsak bir ara gideriz
Yanındaki üzüm hoşafı bir şeye benzemez
Ama etinden çöpünden belkide biraz kanlanır canlanırız



Hangi tutsaklık hüküm sürüyor bağrımda
Tepelerin ardında yatan yatırlardan medet umar oldu
Kız kısrak genç oğlanlar iş istiyor
Mezarlıkların servilerine çaput bağlayarak
Biliyor musun dünyanın düzeni kaçtı
Sahte sofular çoğaldı kapı kapı gezip
Umut çalıyorlar evlendirmek için bakireleri
Yıkın duvarları ezilen ezilsin kalan kalsın
Kalanında gidenden bir farkı yok ki;



Nurten Ak Aygen
31.05.2015[ /kalin