3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma
/beyin şarjörümün boşaldığı, dilimin tutukluk yaptığı günlerde/
….,yüreğimin meydanlarında çarpışmalar şiddetle devam ederken
ve inançla taşıdığım her bayrak, elimden birer-birer yere düşerken
sözlerim., gözlerimden yağmur olup boşalıyor, susuyordum…,
/kainat küresinin içinde, yerçekimsiz bir şansızlık topu gibiydim/
…., susuyordum.., susadıkça dünyamın bütün pınarları kuruyordu
gençliğimin astığı her duvar fotoğrafı.., kendi kendini yırtıyordu
ve çıktığım tarifesiz yolculuktan, çaresiz geri dönüyordum…,
/ağıtlar gene yakılıyordu ama sefalar getirmiyordu böyle gelişler/
...., dönüyordum.., zembereği boşalmış zamanların serserisi gibi
kah kurşuna diziyor kendimi, kah boynuma geçiriyordum yağlı ipi
bildiğim ne kadar ölüm varsa, hepsinde bin kere ölüyordum…
/avazım çıktığı kadar bağırıp, kendi sesimi duyamamak gibi bir şey/
...., ölüyordum.., bilmeden böylesi ölümlerin bir başlangıç olduğunu
zifir karanlıklar tütüyordu buhurdanımdan, öyle korku dolu bir koku
o kokuda boğulurken ışıklarım sönüyor, dehşet korkuyordum…
/ah anne., keşke hiç ölmeseydin de bir daha doğurabilseydin beni/
.…, korkuyordum.., bu yakarış da sana uzak rüzgarlarda kaybolacaktı
ve elbette ki çocukları yeniden doğuranlar, asla anaları olmayacaktı
ben bilmediğim bir sancının hasretiyle, yüreğimi yakıyordum…
....,
/bundan sonrası.., gözlerimi açıp gözlerini gördüğüm o ilk an sonrasıdır/
…., yanıyordum.., yangınımın kıvılcımlarında samanyolu patlıyordu
gözümü bir açıyordum ki.., gözlerin yıldız-yıldız gözlerime doluyordu
açık denizlere doğruydu ve ben seninle., yeniden doğuyordum…
Cevat Çeştepe
5.0
100% (11)