1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1179
Okunma

Bir ömür koşuyor insan
Koştukça varacağı yeri bilmezmiş gibi
Canhıraş doludizgin veryansın koşuyor işte
Zaman yetmiyor adımlarına
Nice mekanlar eskiyor pörsüyor
O koşuyor kaçınılmaz hakikatine
Durmayı kalmayı susmayı düşünmeden
Donmadan kanmadan koşuyor
Harlanıyor haylanıyor hazlanıyor
Hoşlanıyor yer yer haşlanıyor azalanıyor
Yetmiyor yetinmiyor yerinmiyor
Koşuyor adımlarını sakınmadan
Koştukça hızlanıyor hırslanıyor
Vakti tüketmeyi tükenmeyi göze alarak
Aklının erdiği kalbinin yettiği her menzile
Bir bir uğrak verip en sona
Aklın ermediği kalbin tatmadığı
Nihai haline varmak için koşuyor işte.
En muannit kalbimle susuyorum
Hak vaki olup hakikat meydanı kurulanadeğin
Ve velakin tüm şehlalıklarımın
Tüm haksızlıklarımın hücceti olan yaşamışlığım
Etimden kemiğimden kazınıp
Hilkatime dönenedeğin
Susuyorum ve var gücümle içimin en üçralarına kadar tövbe ediyorum
Artık sıcağın soğuğun ılımanlığın adamı değilim.
Ölsün bitsin dinsin diye dert
Uçtan uca sildim varlığını mutluluğun
Umudun ukdelerini körledim
Maviye olan hıncımı bilenip
Yarın diye söylenegelen maziyi hiddetle reddettim
Baktığımda kendi kendine çareli herkimseyi
Söktüm mecrasından
Ben benim diyebilenin aklından çıkıp
Rüyasındaki kılığına büründüm
Çok uzun zaman önce ölmüştüm
Hiç doğmamış gibi olsaydım eğer
Yaşamayı göze almaksızın
Susardım.
Suç mahallinde bulunmaz
Bir azap yurduna da konmazdım
Mislince mutlu olanın yahut
Kavlince muzdarip sayılanın içinden geçer
Baharın da hazanın da cümle kelimeleri
Kuşlar şarkı söyler çiçekler ıtırlanır
Hatırlıyorum ağaçların yaprakları gazellenirken bile hepsi dimdik ayaktadır
Hayat içiyle dışıyla neyse onu yaşar
Kendine saldıran fırtınalara yangınlara
Ve içinde debelenen insanlara rağmen
İşte bu yüzden hep göresim gelir o renkleri
O akıp gelen sesleri duyup söyleyesim gelir
5.0
100% (5)