2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma
Uzun zaman oldu birini sevmeyeli,hep sevmek isteyip korkup kaçalı…
‘’yara’’ diyordu sevdiceğim, yara...‘’ben açmadım yaralarını’’ diyordu
Ben kaçıyordum aşktan, O, aşkla geliyordu
Ben öyle sanmışım en azından,sonraları anlıyorum..
Annemde bırakmıştı beni, alışkınım bu sebepten
Kaç yaşımdaydım hatırlamıyorum,gitmişti işte
İçi su dolu bir maşrapa ,tarak batırılarak taranan saçlarım...
Okula gidiyordum hatırlıyorum, bitlenmiştim, saçlarımı kesmişti bir ağaç dibinde. ağlıyordum.
‘’ağlama kökü sen de yine uzar’’ diyordu annem. uzardı elbet.
Ama bir de erkek gibi bir saçla okula gitmek vardı, başımda sarı orlon bir bere, utanıyordum...
Annemden bana kalan bunlar işte...
Sonra bir kadın geliyordu,dayaklar eksilmiyordu bedenimden..
Ablam her dayak yiyişimde ‘’yetim’’ diye bağırıyordu, ‘’yetimsin sen’’ diyordu..
Bunu da benimsemiştim, buna da alışmıştım.
Gözyaşlarımı, yediğim dayakları,bilmeyen babama sığınıyordum, vatanım oluyordu.
Onun boncuk gözleri üzülmesin diye o çocuk aklımla hiç bir şey demiyordum, diyemiyordum.
Çok kez gitmek istedim bu evden,içimden bir ses hep beni kilitledi bu eve.
Giden ayaklarıma her şeyden habersiz olan babam ‘’dur’’ diyordu sanki..
Tabi,gitmeseydi annem keşke…
Uyku sersemi kalktığım öğlen uykumdan, küçük adımlarla yorulduğum, kısacık mesafelerde, aramasaydım sokak sokak annemi…
İşte hep bu yüzden, hep onun eksikliğinden beceremiyorum bir şeyleri hala
Yani alışkınım ben gidenlere,gitmek isteyenlere, gidemeyince hırçınlaşanlara...
Sen de gittin sonra ...
Yokluğunda kucakladım yine gözyaşlarımı avuçlarım ıslandı,
Ettiğim her duadan sonra ellerimi yüzüme vurduğumda, yüzümü silerek söyledim aminlerimi.
Günlerce aynı kıyafetle oturdum tek odalı bu evde, canıma kastedediyordum her gün her gece
Seviyordum ulan ben seni. çok seviyordum
’’gelse daha çok severdim’’diyordum, ’’mutlu ederdim ben o adamı,’O mutlu olsun bana yeter’’diyordum
Zifiri yırtıyordum gecelerden,şafaklara söktürüyordum her günü
Ölüm oruçlarımı sigaralarla bozuyordum her dakika, her güne 61 gün borçla giriyordum
Karga burunlu kerpetenler sıkıyordu etlerimi, ben can yokluğundan kanayamıyordum
Kaçıyordum insanlardan, dostlardan,tanışlardan
Bazen alıp başımı gidiyordum, bilmediğim sokaklarda buluyordum kendimi
Bildiğim yerlerde kayboluyordum
Duruyordum öyle sabit bir noktaya bakar gibi nereye baktığımı bilmeden
Zihnim hep aynı düşünceyle yoğruluyordu, ve ayaklarım hiç yorulmak bilmiyordu
Bilmediğim kaç sokak arasında kaç kere kendimi silkeledim,onu da bilmiyorum
Hiç tanımadıkmadıklarım adres soruyordu, ben aval aval bakıyordum
Bildiğim her şey siliniyordu, acılarım ise beynimin içine bir kalem yerleştirilmişcesine sürekli tireleniyordu
Yanımdan eksik etmiyordum zıkkımın dibi sigaramı
Oturuyordum bir bankta,bir sigara yakıyordum, ardından bir tane daha,sonra bir tane daha
Hiç içmemiş gibi, bir öncekini içtiğimi unutarak,bir tane daha yakıyordum
Akşam oluyordu, yürüdüğüm adımlarım çoğalıyordu,
Kalabalıklarda başı öne eğik yürüyordum, bana çarparak geçiyordu insanlar,sesim çıkmıyordu
Eve varıyordum, odaya girip yatağıma gömülüp ağlıyordum
Yetmiyordu acılarım bana, daha fazlası mübah gibi daha da çok demliyordum acılarımı, özlemlerimi
‘’ne yapacağım sabaha kadar’’ diyordum, ‘’nasıl bu geceyi de sabah edeceğim’’
Geceler çok uzun oluyordu, sensizlik derin, özlemin ağır,dilimde dualar,
avuçlarımda aminler,
Burnumun direğinde sızlama, böğrümde yanık sislenmiş bir acı
Hazmedemiyordum içinde olduğum durumu
Her gün yine yeniden kendi kendime konuşuyordum
Kendim soruyordum sana sormam gerekenleri,kendim cevaplıyordum
Çıkartamıyordum içinden bu tek kişilik,kahrolası tatmin edilmez soruların cevaplarını..
Kahrolası gece sabaha dönüyordu yine
Yağmurlar ıslatıyordu şehri,karlar yağıyordu geçtiğin yollara, mevsim değişiyordu, kış oluyordu
Sana,soğuk sabahlarda rüzgarlar değiyordu, ben üşüyordum...
Yarım yamalak uyuduğum uykularda bile gelmiyordun rüyalarıma
Biz yüzlerimizi bile esirgiyorduk iki durak ötelerimizde
Herkes sevgili oluyordu Şubat ayında,şubat 14 oluyordu
Çokta önemsemiyorum takvimdeki tarihleri aslında,zaten hepsi sensizliği sayıyordu
Tamı tamına sekseni bir gün geçiyor,
Şubat 24 ünden vuruyor günü
Oniki dakikalık uyuduğum uykumdan irkiliyorum
Kalp atış hızım normal aralığın iki katı; 125 phm
Ruhum mu çıkıyor canımdan, can mı çıkıyor canandan bilmiyorum
Yarım bir kalple,umutsuzca sana çırpınıyorum, son nefesim çıkmadan sanki
Hakkını almış sensizliğin, yokluğunun yoksulluğundan arındırıp kendimi
Varlığına hapsediyorum beni..
S.T.
04:00 / 16.05.2015
5.0
100% (3)