5
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
2367
Okunma

susarak..
son defa seviyorum seni
ilk defa sevdiğim gibi
...
ve üstü başı tiyatro bir gecenin
bütün perdeleri kapandı
senli yüreğime yalnızlık yedirdiğim üşüme de
nereden geldiğini bilmediğim rüzgara asılıyım
kitaplar arasında unuttuğum tedirgin gözlerim
içinde sakladığı bulutlardan yağmur dileniyor
verdiği rahatsızlıktan dolayı özür dileyen
bütün hayal kırıklığı onarımları aklımdan geçiyor
kaçıncı kaybediş bu
her seferinde senle toplanıp
yitirdiklerimi buluyorum...
acıklı fotoromanlar gezerken duvar diplerinde
bir aşk öyküsünün dramatik tenine sürülse diyorum
rutubetli bir yaz akşamından kalma sevişme
kırmızı rujlu camın buğusuna
kangren umutlardan sürgün olsa
ahşap duyguların kaburga altına gömülen arzular
ve ruhun günlüğüne düşer sonra
rakamsız takvim göçleri...
bir yerinden çıkıp gelsen düşlerimin
yanağında ıhlamur çiçeği gölgesi
saçlarından tarasam sensiz bastığım kaldırımları
dudağı uçuklamış sözcükler dağınık beyaz sayfada
bir şiirin göğsünde uyutsan beni
boşver biraz susarız olmasa
nasıl olsa öldürmez lal kalmak aşkı...
gece kuşları kanatlarına doldurup trenleri
kentin rayları denizden geçerken
kendi falında kandırılmış çingene gibi sessizlik
uzaktan geçen şilebin içinde yazılan mektup
balıkçıların alkol kokan türküleriyle hüzzam
ve derin devlet imajlı caddelerde
omuzunda tabutunu taşıyan boyacı çocuk
bir masalı doldurup rüyasına
karanlığa gökkuşağı çiziyor...
ağır telaşlı bir sevdayla
saatin üçüne bindiğim yolculuk
her senin teninde verdiği molada
demli çayın acısına katıyorum tütünü
bilmekten öte hissettiğim nefesin
her değişin de havaya
soluğum soluğuna iltica ediyor bilmelisin
gel gör ki hiçbir hasret ölümcül değildir
içimde romatizmal varlığın
dışımda zatürre yokluğunla
bir ihtimalle mülteci adam olup çıkıyorum
artık
kapının eşiğinde ayaklarına hazır sabahla
güvercin ve çocuk sesli şarkıyı dinliyorum
mavi sabırlı bir ülke beklediğim vakit
ilk doğurduğun kelimeler düştüğünde kulaklarıma
bütün evreni umuda boyadığımı göreceksin unutma..!