Hüzünler kol kola girip set çekmişler yolumuza
Aşılmaz duvarlar örmüşler önümüze
Ucundan tuttuğum bir fiske mutluluk vardı
Aşamıyorum engelleri
Ayazda don yemiş gibiyim çürüyorum içten içe…

Oysa!
Susamıştım aşka açtım sevdaya
İlk yudum aşk şarabını gözlerinden içtim
Doymadım doyamadım sana
Sonra dudaklarından içtim kana kana
Tadı kaldı damağımda gitmedi dudaklarımdan
Ellerini tuttum yürürken mutluluk yolunda yüreğim titredi
Korkmadım hiç aşk şarabını içerken gazabından…

Sevdanın rengi gibi kırmızı şarabı seninle sevdim
Yüreğimde ki yangının sebebi sensin aşk
Bilemedim şarap tadında olduğunu
Damağımda buruk bir tat yüreğimde kor ateş
Kanımı kaynatan taklitmiş aşk

Dudaklarıma değen ilk dokunuşun tadını unutamam
Yaktı geçti, ama bir o kadar da tatlıydı seninle aşk
An oldu sol yanımı çok acıttın
Yine de senden vazgeçemedim ey aşk!

Nikotin bağımlısı gibi tiryakilik yarattın
Yudumladıkça ayyaşları geçtim sarhoş oldum
Damarlarımda dolaşırken ılık ılık içimi ısıttın
Kanım fokur fokur kaynıyor duramıyorum yerimde
Gözlerinde buhar olup eriyip yok oluyorum ey aşk!

Bir yudum aldım aşk şarabından
Dilimden düşmez oldu
"Haydi, vur kendini şaraba, kedere ve aşka vur.
Daha içelim, daha içelim..." şarkısı
Uzun gecelerde küf kokulu odamda
Bir ayağı kırık masa
Mum ışığı ve bir kadeh kan kırmızısı şarap eşliğinde
Sen düştün şiirlerime ey aşk!

Ya sen ey sevgili?
Yıllanmış şarap gibiydin gönül mahzenimde sakladığım
Cennette ki Kevser şarabı tadındaydı sevdan
Yüreğimi ısıtmış, zincirleri kırmıştın
Sonsuzdun sonsuzluğumdun ey sevgili
Şimdi anlıyorum ki senin keyfin yerinde
Meğer ben gönül tarlama rüzgar ekip fırtına biçmişim
Ayazda bıraktın beni ey aşk!
Don yemiş gibiyim çürüyorum içten içe…

/Ey Sevgili! Ayaz’da donmuş yüreğimi alsam avuçlarına buzları eritebilecek misin?/

Mustafa KARAAHMETOĞLU
09.05.2015