4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2191
Okunma
Bilmem ki ne diye geldim ben bu dünyaya
Tüm ömrümü beyhude yerlerde doldurdum
Her gün çile çektim hep katlandım acıya
Gönlümün güllerini hoyratça yoldurdum
Ne bir dostum oldu ne de beni anlayan
Bir gün bile olmadı hatırımı soran
Hep ben oldum dertleşecek bir dost arayan
Yalnız kuşları dertli başıma kondurdum
Gün geldi muhtaç oldum bir kuru ekmeğe
Gün oldu bir dost bulamadım dert dökmeğe
Neşterim de olmadı yaramı sökmeğe
Kör bıçakları yaralarıma vurdurdum
Teselli çeşmesi su vermedi bana
Nefes bile alamadım ben kana kana
Hasret ne darbeler vurdu kara bağrıma
Tomurcuk güllerimi açmadan soldurdum
Merhameti bilmem hiç öğretmediler ki
Mutluluk nedir bana göstermediler ki
Aşk kapılarını bir gün açmadılar ki
Yaralı gönlümü hayallerle avundurdum
Şu virane dünyam da her şey yıkık dökük
İlmikler kaçmış kalbimde motifler sökük
Yaşadım işte ömür boyu boynu bükük
Tatlı uykularımı kâbusa böldürdüm
Hayatımın özeti isyan ile feryat
Acılar hep bende kaldı bu nasıl inat
Bana reva görülen sefil bir hayat
Gözlerime suyu bitmez musluk koydurdum
Dertli kalbimde bir sürü acı hatıra
Talihim koyu karadan daha kara
Zavallı gönlümde koskocaman bir yara
Bütün saçlarımı öz elime yoldurdum
Acılar teselli bana çileler ülfet
Tükendi lal dilimle kurduğum muhabbet
Bana da bir gün kara talih gülecek elbet
Kor ateşleri hep şu sineme doldurdum
Tüm ateşler içim de, ben hep yanıyorum
Gülmek neyime ki durmadan ağlıyorum
Yaşamak buysa eğer işte yaşıyorum
Kendime –neden- diyerek hep sorup durdum
Erhan DOĞANAY
5.0
100% (11)