2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1452
Okunma
Geçen az ötede seni düşünmeye başladım..
Düşündükçe;kimsenin bilmediği bir ağrıya dönüşüyordum,
Biraz daha ilerleyince derin bir kederin
Dipsiz karanlığında boğuldum..
Oysa nemli dudaklarından çıkacak iki sözcük
Olgunlaşıp yaşlanan bir başak olurdu kim bilir…
Ama sen bırakıp ta gittikten sonra;
Gökyüzü zebanilerin aşağılık karanlığına gömüldü,
Yazdığım aşk hikayeleri anlamsız intiharlarla sonlandı…hep..
Sen gittikten sonra,
Yüzüm parçalı bulutlu,
Dudaklarım çöl gibi iklimsiz,
Kahkahalarım akarsulara hayat veren
çılgın köpüklerinden yoksun kalıyordu…
olasılıklardan umut alıyordum ara sıra
ama zaman tüneli hep karanlıktı,
olasılık kitabının yazarını da benden silip alıyordu bu amansız dehliz
iyice bağrıma çöküyordum
ne sen vardın ne de senden bir teselli
herşey bir anda bulutların arasına dalıp kaybolmuştu
bende kaybolmuştum adresim yoktu..
kimsesizdim..
yitik bir şehir gibiydim
kendimi arıyordum sen çıkıyordun bir yalnızlık şiirinin arasından
şiirlerde artık yalancıydı tıpkı şairleri gibi..
zaman artık infaz günlüklerimizin gölgesi gibi
seksen darbesinden kalma eskimiş bir defterin ihbar türküsü gibi
başıma kakmış şiir okuyor bir genaral
ne sesi hoş ne de kendisi
yalanım yok
yalanım varsa arabesk bir şarkı olayım...
5.0
100% (1)