ÖRÜMCEK AĞI

Düşünmek dahi istemeyiz
Nasıl düşünülür ki; yurdumuza kurulan
Küresel tuzaklardan, emperyalizmden
Sinsice, haince oynanan oyunlardan
Olgulara püskürtülen yılan zehri diz boyu.
Sorunlar, arapsaçına dönen karmaşa
Demokrasinin neresindeyiz, diller sus pus!
Bilen var mı; hangi korku tünelindeyiz,
Yeter artık, dur diyen yok mu bu gidişata?

Akıl almaz bir zaman, fay kırığı
Çatırdatıyor katmanları, kökleri
Şafak yorgun, gün sarısı yaralı, sis pus
Karanlık ağına dönmüş tavan araları
Her yanı sarmış tarantula örümcekleri
Kulaklarda dipsiz kuyuların çığlığı
Ortak paydayı kemirmekte dilsiz
Gülleri solmuş bir bahçeden geliyorum
Yeşilin neşesini yakmış kırağı…

Zaman kıyım zamanı, çatal dilli
Kan sunuyor; vurgunluğu sürdürerek.
Aç, haris para babaları suç ortağı…
Birlik, dirlik şart, bizi yıpratanlar belli
Bölmek için tetikte bekleyenlere karşı;
Bu bahar, bu yağmur bulutları bizim
Gökkuşağı’nı dokuyacak yağmur
Bilinen o ki; dokuyacak güneş ışınlarıyla
Kırılmaların, yansımaların ardından…


Gülşen Şenderin