6
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2406
Okunma

Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Martılar gözlerimden göçmeyecek ,tüllenecekti acılarım
Bana eski bir aşk masalından şarkılar söyleseydin sen
Öksüz çocukların üzünçleri gamzelerinde gülücük olurdu
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Seherde misk-i amber saracaktı her yeri
Her yer gülistan olacak bülbüller güle bergüzar olacaktı
Bir se-ra-mo-ni sunacaktı bülbül nazlı gülüne
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Akasyalar kışın çiçek açardı ,erguvanlar dökmezdi çiçeklerini
Karanlıta yıldızlar ışıl ışıl elif misali olacaktı
Gece gelinlik işler sırma ile gümüşü sulara
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Ateş göğe girizgah yapıp şeb-i aruz/ a pervane olacaktı
İnceliğin timsali beyaz kuğular gölde nazlı nazlı yüzerdi
Denizin koynundaki altın yakamozlar pırıl pırıl parlardı
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Hayat kendi söküğünü diker çaresizliğin kokmaz nefesi
Eski aşklar şiirlenir göğercin olurdu yüreklerde
Siyah gölgeler avuçlarımda kızıl karanfil olurdu
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Devinirken zaman geceye göğünden elma düşerdi
Umuda ve mutluluğa açardı yediveren gülleri
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin yâr
Dut ağacı bal olur dökülür çarşaflara sevinirdi çocuklar
Ab-ı kevser akardı çölde susamış leylasını arayan mecnun/a
Bana eski bir masaldan aşk şarkıları söyleseydin sen ’yâr..
Sen bana gerçek âşkı Mem û Zîn i ,anlatmadın ,yâr.
nur*
5.0
100% (13)