yol olurdum gittiğin her yerdeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sen nereye gidersen benim bir parçamsın,
Neden vefa ve sadakat kadehini kıracaksın? mohsen namjoo
kanatlarında umut taşıyan kırlangıçlar göçüyor şehrimden
suskun bir nehir gibi akıyorsun yüreğimden yol olurdum gittiğin her yerde köhne bir ıslık gibi düşmezdim dilinden ağrıyan yanlarına tütün basardın güz kokulum anızların tutuşurdu aşktan kalbimde s/akladığım aşkı bir bir düşürürdün yerlere nar taneleri gibi dağılırdım ve incinirdim kanardım, kururdu dudağım aramızdan süzülürdü sevda usulca kururdu ırmaklar sen sustuğunda sararıp solardı yapraklar dudak büküşüne ah nar kokulum masum bir çocuk gibi bakma öyle kerpiç tenimin sıvası dökülür avuçlarına ağlarsın bir veba gibi gezinirdin damarlarımda kanıma ruhuma işlerdin inci dişlim solumda ürpertim olurdun karanlık gecelerde ışığım pusulasız denizlerde rehberimdin bir tek gözlerinde kayboldum ah flu bir ışık süzülür gözlerinden sarı fistanın yerlerde sürünür giderken ardına bakmazdın gül kokulum yüz yüze gelmemiz cinnetti b ı r a k ı p g i t t i n ardından uzun uzun bakardım ufalanırdı yollar gözbebeklerime ağlardım ve ağlardı bulutlar uzak bir kentte dilsiz sancılar ç’ekiyorum şimdi b’ağrımda filizlenen gayya çiçekleri ağlıyor küs bakıyor aynalar kırık dökük yüzüme hadi kokunu bırak rüzgarın uğultusuna devşir münzevi türküleri dilinde sarıl annenin süt kokan sesine uyu beni eflatun gecelerde gül kokan avuçlarınla yüzümü okşa hayallerin deminde nar çiçekleri açsın saçların eflatuni hıçkırıklarda sökülme yüreğimden eksilirim |