hakkını almalı insan
ekini tarladan sofraya
taşıyan eller
kömürü madenden çıkaran bilekler
kaba tahtadan sedye üstünde yatan
ağır yaralı yüreklere sahip gurbetçi işçiler
hakkını almalı
doymalı çocuklar
sıcacık odada yatmalı
büyümeli çocuklar
el emeği
göz nuru
kırışmış yüzünden süzülen gözyaşı
ve alınteri
sömürülenler
onlar binler yüzbinler
birleşmeli milyonlar
gökte kararmış bulutlar
ruhumuzda esen fırtınalar dağılmalı
beynimize çizilen sınırlar
bileklerimizde zincirler
kırılmalı ayağımızdaki pırangalar
emekten yana
haktan yana
durmalı insan
yüreğini ortaya koymalı
düşünmeli insan
nerden gelip
nereye gittiğini
köle pazarında gündelikçi amele insanlar
soyulmaya hazır
yarı aç yarı tok yaşarken
düşünmeli insan
bir kez daha
yurdumun üstünde güneş
ak karlar gibi aydınlatmalı
mutlu olmalı insanları
ışıl ışıl olmalı
köy çocuklarının bakışları
umut olmalı
bakışları karanlığı gündüze çevirmeli
ak karlar
yorgan gibi örterken toprağı
filizler uyanmalı
başakları dik durmalı
umut olmalı
yurdumun geleceğine yazılmış
kader olmalı çocuklar
dünü
bugünü
yarını
olmalı insanın
doymalı doyurmalı
hakkını almalı insan
kasabın
manavın
bakkalın önünden
yutkunarak geçmemeli insan
onurlu duruşuyla yaşamalı insan
nisan 2015 istanbul