0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1108
Okunma
sabahın koyu beyaz göğsünde
hazırlıklı mısınız ölmeye
şimdi göz uçlarımda biriktirdiğim
rüzgarın taşa esnemesi
taşın duvara
gölgeli yüzüyle karartılarını yansıtan ağaç
inandıramazlar
bir birimize benzemediğimize
kırılsa dalgalar köpükleriyle dövünüp
girintili çıkıntılı oyuncu
ve turuncu başıyla şakalaşan havalar
oturup yorulsa kalbimin kalbine değdiği yerde
nefes almayı unutur muydu bilmiyorum
ha bide çiçekler
bitecekler diye korkuyorum
aya doğru tutkusunu yitirse mavi
gözlerini örtüp korkusuyla avunan bir aşk yanardı pencerede
salkım saçak manolyalar
pembe dudaklarıyla toprağa değen
üzülen
mırıldanan
sevinen
yıldız dokunur suya
ıslanır
paha biçilmez bir mücevher olurdu gece
rüyası aynı budakta çatallaşan sevda
titrese
esnese
uyansa
ve bir sabah
sislerin gezindiği şarkıda
tekrar edip yollarımızı
göğün gözlerinde buluşsak
uyusak
uyanmasak bir daha.