Gündüz hayalimde, gece rüyamda.
Anılar şamdanda bir mum misali.
Bazen bir resimde yalnız odamda,
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Baharlar yaz olur, ama güz gibi.
Geçmeyen bir yara, derin iz gibi.
Gök yüzüne baksam san deniz gibi.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Uyandıkça ağlak mahzun gözleri.
Hiç dokunmaz asla batmaz sözleri.
Mazide yaşanan saklı gizleri.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Olsa da bir resim geriye kalan.
Her gece her şafak yüreğim talan.
Onsuzsam dünya’da yaşamak yalan.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Göğsü cennet koynu, ateşi kanın.
İlacı, doktoru, devası canın.
Sahibi, sultanı, yuvanın hanın.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Kır düşmüş saçıma, cansız telleri.
Akıtıp yağmurla gözden selleri.
Okşuyor başımı sanki elleri.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Aynadan silinmiş, görünmez yüzüm.
Hem içkim, hem mezem bir salkım üzüm.
Geceler karadır, solgun gündüzüm.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Dünyayı ayırıp, orta yerinden.
Bir of çeksem candan, şöyle derinden.
Bülbül gülden cayar, ol kederinden.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

İncinir şiirler kalem coşsa da.
Sayısı yüzleri çoktan aşsa da.
Dökülür dizeler hepsi boşsa da.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.

Kalem der ki yeter söyletme beni.
Kalemkârsan hani göster güfteni.
Kimseler görmüyor baksana seni.
Çıkar su yüzüne yârin hayali.


19 Nisan 2015/ Saat 22.05
Güzelçamlı/Kuşadası
Mehmet Fikret ÜNALAN